kuranı kerimde allah ın varlığı ile ilgili ayetler
Bakara suresinde oruçla ilgili üçüncü ayette şöyle okumaktayız: "Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır." Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler
Onlar Allah’ın gazabına uğradılar, alınlarına perişanlık damgası vuruldu. Bu, onların Allah’ın ayetlerini inkâr etmeleri ve sebepsiz yere peygamberleri öldürmeleri yüzündendir. Çünkü onlar Allah `a başkaldırmış ve ölçüleri çiğnemişlerdir. 113- Ama onların hepsi bir değildir.
ALLAH(cc) ile İlgili AyetlerKur'ân-ı Kerim Ondan başka İlah yoktur. - Allah şehadet eyledi şu gerçeğe ki, başka tanrı yok, ancak O vardır. Bütün melekler ve ilim uluları da dosdoğru olarak buna şahittir ki, başka tanrı yok, ancak O aziz, O hakîm vardır. (ALİ-İMRAN/18) -
Kuranı Kerimde zühd ile ilgili ayetler. Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. İmam ibn-i Kayyim:Kur’an dünyadan el çektirmeyle,basit ve değersizliği ile,hızlı bir şekilde yok olacağı ile,Ahiret amellerine teşvik eden ve ahiretin şerefini,devamlı oluşunu bildiren ayetlerle doludur. 1)“Bilin ki
İslamın İnsan Anlayışı. Kur’an’a göre insanoğlu Allah'ın yeryüzündeki halifesidir. Kendine has vasıf ve karakterleri bakımından yegânedir. Her insan diğerlerinden farklıdır. Hiçbir insan diğerinin aynı değildir (İsra, 84). Kur’an’da anlatılan insan, mahlûkata nazaran mükemmel bir yaradılışa sahiptir
Site De Rencontre Inchallah En Français. Kur’ân-ı Kerim’in içine aldığı başlıca hükümler nelerdir? İşte Kuran'ın içine aldığı hükümler...1. İnanç hükümleri Başta Allah’a iman olmak üzere, meleklere, kitaplara, ahiret gününe, kaza ve kadere, âhirete ait önemli konular inançla ilgili çeşitli meseleler Kur’an’ın kapsadığı konuların başında gelir. İnanç hükümleri daha çok Mekke döneminde gelmiş, insanların önce yanlış kanaat, inanç ve hurafelerden arındırılması amaçlanmıştır. 2. İbadetler Kur’an’da müslümanların yapmakla yükümlü bulunduğu namaz, oruç, hac, zekat gibi ibadetler özlü şekilde yer almış uygulama, şekil ve ayrıntı sünnete bırakılmıştır. Hadislerde şöyle buyurulur “Ben namazı nasıl kılıyorsam, siz de öyle kılın”138 “Hac ile ilgili ibadetlerinizi benden alınız.”139 Diğer yandan ibadet veya muamelelerdeki eksikliği veya yanlışlığı gidermek için öngörülen; zıhâr,140 yemin,141 ve bir mü’mini yanlışlıkla öldürme kefaretleri42 de ibadet niteliğindedir. 3. Muâmeleler Kur’an toplum fertlerinin birbiriyle veya fertlerin devletle olan ilişkilerini düzenleyen birtakım hükümler de getirmiştir. Alış-veriş, kiralama, trampa, rehin, kefâlet, ortaklık, borçlanma ve taahhütte bulunma, emânet, bağış, vasiyet, miras, aile hayatı, evlenme ve boşanma gibi gerçek veya tüzel kişiler arasında yapılan muameleler bunlar arasında sayılabilir. 4. Ukûbât Ferdin işleyeceği suçlar ve bunlara verilecek cezalar bu gruba girer. Ceza hükümleri; mal, can, ırz, nesep ve aklı korumayı amaç edinir. Âyet veya hadisle belirlenen cezaya “had” denir. Hırsızlık, yol kesme, zina, zina iftirası, içki kullanma cezaları gibi. İslâm Devleti’nin toplumun yararı ve kamu düzeninin sağlanması için koyacağı cezalara ise “ta’zîr” adı verilir. Uyarma, dayak, sürgün ve hapis cezası gibi. 5. Kaza hükümleri Davaların görülmesinde; şahitlik, yemin, hüküm gibi insanlar arasında adaleti gerçekleştirmek için gerekli icraatı düzenlemeyi amaç edinir. 6. İdare edenlerle idare edilenler arasındaki ilişki Bu hükümler; adalet, şûrâ, maslahat, yardımlaşma ve koruma gibi esaslara dayanır. Adalet, bir devlet yönetiminin en başta gözetmesi gereken bir prensiptir. Kur’an-ı Kerîm’de adaleti emreden âyetler vardır “Şüphesiz ki, Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.”143 “Şüphe yok ki, Allah adaleti, iyilik yapmayı ve akrabaya yardım etmeyi emreder.”144 Şûrâ prensibi de, devlet yönetiminde en güzel yöntemleri belirlemede yardımcı olur. Keyfî yönetim isteklerini engeller. Âyetlerde şöyle buyurulur “Onların işleri, aralarında şûrâ danışma iledir.”145 “İş konusunda onlarla istişare et. Bir kere karar verince de, artık Allah’a güvenip dayan.”146 Yukarıdaki ilk âyet, metinden anlaşılan anlamıyla İslâm idaresinin, müslümanlar arasında şûrâ esasına dayandığını ifade etmektedir. Diğer yandan işaret yoluyla da; müslüman toplumun, İslâm devlet başkanını kontrol edecek ve devlet işlerini düzenlemede ona yardımcı olacak bir topluluğu seçip iş başına getirmesi gereğini de 7. Devletler hukuku Kur’an-ı Kerim, gayrimüslim ülkelerle olan ilişkileride düzenleyici esaslar getirmiştir. Âyetlerde devletler arası anlaşma yapılırsa,buna uyulması İslâm Devleti karşısında, gayrimüslimler üç statüde bulunabilir a Zımmî ve muâhedler antlaşmalılar, bMüste’menler vizeli passaportlular, c Muharip veya harbîler. Bu sonuncu grubun, İslâm ülkesi ile sürekli savaş halinde bulunması gerekmez. Bunların da her an müslüman olarak İslâm toplumuna katılması veya birinci ya da ikinci grup içinde yer alması mümkündür. İktisat ve maliye hukuku zekat, öşür, fey’ ve ganimet, vasiyet, miras, nafaka, kefillik, rehin, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ve bunların paylaşımı gibi mâlî yönü bulunan konular Kur’an’da genel ilkeler halinde yer almıştır. Bunlarında uygulama şekil ve şartlarını sünnet belirlemiştir. 8. Ahlâk hükümleri Mü’minin imanının güçlenmesine, ihlâs, takva ve fazilet sahibi olmasına, beşerî münasebetlerinde en güzel davranışları kazanmasına yönelik hükümler, ibretli peygamber kıssaları, özendirme veya sakındırma anlamı taşıyan âyetler bu gruba girer. 9. Öğüt ve tavsiyeler Mü’minlerin emir ve yasaklar konusunda duyarlı olmalarını, dünyayı ahirete tercih etmemelerini, ahirette hesaba çekileceğin unutulmamasını hatırlatan hükümler de Kur’an’da yer alır. 10. Söz verme ve korkutma Güzel amel işleyenlerin cennete, yasaklara uymayanların ise cehenneme gideceğini bildiren pek çok âyet vardır. 11 . Bilimsel gerçekler Kur’ân bir çok pozitif bilim konularına da yer hayatın esasının su oluşu149 ve Allah’ın her şeyi çift yarattığı bildirilmiştir. Çift yaratılma insan, hayvan ve bazı bitkiler için biliniyordu. Bugünkü bilim, bütün bitkilerin erkekli dişili olduğunu, hepsinde erkeklik dişilik hücrelerinin bulunduğunu ispat etmiştir. Kur’an’da buna şöyle yer verilir “Allah meyvelerin hepsinden yine kendilerinin içinde ikişer ikişer yaratmışttır.”150 Başka bir ayette; “Her şeyden çift çift yarattık ki, düşünüp öğüt alasınız.” 151 “Yerin bitirmekte olduğu şeylerden, insanların kendilerinden ve daha bilemeyecekleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah, eksikliklerden uzaktır.”152 Bu son âyetlerde çift yaratılmanın cansız varlıklara da teşmil edildiği görülür. Mıknatısta artı ve eksi kutuplar, atomun yapısında, birisi artı diğeri eksi iki gücün bulunması bu çifte kişiliği düşündürmektedir. Yine çift yaratılmanın başka bir görüntüsü, bitkiler arasında aşılayıcı rüzgârlardır. Pozitif bilimlerin yakın bir zamanda farkettiği bu gerçek Kur’an’ın, “Biz aşılayıcı rüzgarlar gönderdik.”153 âyeti ile ifade edilmiştir. Dünyanın ve diğer gezegenlerin güneşten kopmuş olması, bilimin ortaya koyduğu teorilerdendir. Kur’an bunu şöyle haber vermektedir “Göklerle yer bitişik bir halde iken biz onları birbirinden ayırdık”154 Yâsin sûresinde güneşin hareketinden söz edilmektedir “Güneş de kendisi için belirlenmiş yer ve zamana doğru akıp gitmektedir.”156 Bu hareket, kendi ekseni çevresinde olabileceği gibi, kendisi için belirlenen bir durma yeri veya zamanına doğru sistemiyle birlikte, uzayda yapmakta olduğu hareketi de kapsamaktadır. Çünkü âyetteki “müstekar” sözcüğü bütün bu anlamları içine Yine rüzgârın Süleyman emrine verilerek, bir günde bir aylık yolu katedebilmesi,157 rüzgâr enerjisine dikkat çektiği gibi, Yemen’de bulunan Belkıs’ın tahtının göz açıp kapayıncaya kadar Kudüs’e nakledilmesi,158 günümüzdeki “ışınlama” yoluyla maddeyi nakletme çalışmalarına ışık tutabilecek güçtedir. Hadîd demir sûresinde, demirin şiddet, güç ve insanlara yarar gibi üç niteliğinin bildirilmesi,159 savaş âleti olarak sert çeliğe, sanayi ve yapıların güçlendirici temel maddesine ve insan kanındaki demirin önemine işaret ettiğini söylemek mümkündür. 12 . Kıssalar Kur’an-ı Kerîm önceki ümmetlerle, peygamberlerin haberlerinden de uzunca söz eder. Ancak bu bilgiler bir tarih kitabı gibi değil, hikmetli ve ibretli olaylar olarak verilir ve ibret alınması istenir. Kur’an, Âd, Semûd kavimlerine; Lut, Nuh ve İbrahim peygamberlerle kavimlerine ait haberler vermektedir. Yine Musa ile Firavun’un kıssaları, Hz. Meryem’in, Hz. İsa ve Yahya peygamberlerin biyografileri anlatılmaktadır. Hiçbir hocadan eğitim görmemiş olan ümmî bir peygambere indirilen bir kitapta, tarihi bilgilerin gerçeğine uygun olarak bildirilmesi, onun Allah katından gelişinin delilidir. Kur’an’da sözü edilen bu kavimlerin ve olayların arkeolojik ve antropolojik açıdan incelenmesi pek çok gerçeğin su yüzüne çıkmasını sağlayacağında şüphe yoktur. 13. Dualar İnsan dünya hayatında sürekli olarak Allah’ın yardım ve bağışlamasına muhtaç olduğu için, Kur’an-ı Kerîm’de bir çok dua örnekleri yer almıştır. 14. Gelecekten haber verilmesi Kur’an Mekke’nin fethini, İslâm’ın gelişip dünya dini haline geleceğini ve diğer dinlere üstün olacağını haber vermiş ve bunlar gerçekleşmiştir. Şu olay daha açık bir örnek teşkil eder 614 miladi yılında yapılan bir savaşta, Hıristiyan olan Bizanslılar’ın Mecûsî olan İranlılar’a yenilmeleri üzerine, müslümanlar, ehl-i kitabın yenilmesine üzülmüş, Mekke müşrikleri ise bu sonuca sevinerek; “İranlılar’ın Rumlar’ı yenmesi gibi, biz de sizi yeneceğiz” demişlerdi. Bunun üzerine şu âyet inmiştir “Rumlar yenildiler. Yakın bir yerde. Halbuki onlar bu yenilmelerinin ardından birkaç yıl içerisinde üç ila dokuz yıl arasında üstün gelecekllerdir.”160 Gerçekten, 622 miladi yılında yapılan bir savaşta, Rumlar İranlılar’ı 138. Buhârî, Ezân, 18, Edeb, 27, Âhâd, 1. 139. A. İbn Hanbel, Müsned, III, 318, 366 . 140. Mücâdele, 58/1-4. 141. Mâide, 5/89. 142. Nisâ, 4/92. 143. Nisâ, 4/58 144. Nahl, 16 /90. 145. Şûrâ, 42/38 146. Âl- İmrân, 3/159 147. Muhammed Ebû Zehra, Usûlü’l-Fıkh, 1377/1958, s. 100, 101, 141, 142; Abdülvehhâb Hallâf, İlmu Usûli’l-Fıkh, Terc. Hüseyin Atay, Ankara, 1973, 148. Nahl, 16 /91. 149. Enbiya, 21 /30; Maurice Bucaille, Müsbet İlim Yönünden Tevrat İncil ve Kur’an, Terc, Mehmet Ali Sönmez,Konya 1979, s. 297. 150. Ra’d, 13/3. 151. Zâriyât, 51/49. 152. Yâsin, 36/36. 153. Hicr, 15/22 . 154. Kasas, 21 /30. 155. Yâsin, 36/38. 156. bk. H. Basri Çantay, Kur’an-ı Hakim ve Meal-i Kerim, 3. baskı, İstanbul 1959, II, 784, dipnot, 46. 157. bk, Sâd, 38/35, 36; Sebe’, 34/12 . 158. 1 58. bk. Neml, 27/39, 40. 159. bk. Hadîd, 57/25. 160. Rûm, 30/2-3. 161 . Zürkanî, Menâhilü’l-İrfan fî Ulûmi’l-Kur’ân, Mısır ts., II, 369; Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, VI, 3795-3799 İslam ve İhsan
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir. Alıntı misafir adlı kullanıcıdan alıntı Arkadaşlar Kur'an'da niçin çoğunlukla Allah'a iman konusundan bahsedilir? Kur'an'da birincii şart Allaha iman konusudur rabbim ilk ona inanmamızı bize emreder Kuranı Kerimde yer alan 13 temel konu Kur'an'ın temel konuları * 1. İman ve tevhid Allah'ın varlığı ve birliği başta olmak üzere sıfatları, isimleri ve yaratıcılığıyla ilgili ayetler. * 2. Nübüvvet Başta Hz. Muhammed sav olmak üzere peygamberler ve peygamberlik, kitaplar ve melekler ile ilgili ayetler. * 3. Ahiret Kıyamet Öldükten sonra hayatın varlığı, hesap, mizan. * 4. Cennet ve Cehennem Vaad ve vaid Allah'ın emirlerine uyan ve yasaklarından kaçınanların cennetle mükâfatlandırılacağı, Allah'a isyan edenlerin de cehennemle cezalandırılacağı. * 5. İbadetler Bir müminin yapmakla yükümlü olduğu namaz, oruç, hac, zekât gibi ibadetler. * 6. Muamelat İslam Hukuku Fert, toplum ve devlet ilişkilerini düzenleyen bir takım hükümler, hukuk kuralları. Alışveriş, emanet, bağış, vasiyet, miras, aile hayatı, nikâh ve boşanma gibi temel hükümler. * 7. Ukubat İslam Ceza Hukuku Toplumun düzenini bozan, temel hak ve hürriyetleri tehdit eden ve insan haklarını çiğneyen kişilere uygulanacak cezalar. * 8. Ahlak Kişinin her zaman ve zemine uyması gereken; ana-babaya hürmet, insanlara iyi davranma, haram olan şeyler, kötülükler ve bunlardan kaçınma, doğruluk, merhamet, sevgi. gibi konular. * 9. Nasihat ve tavsiyeler Allah'ı, ahireti, hesabı unutmama, dünyaya bağlanmama gibi konulardaki tavsiyeler. * 10. İlmi gerçekler ve tefekkür Aklımızı kullanma, tefekkür etme, kâinatta var olan hakikatleri araştırma emirleri. * 11. Geçmiş milletlerin kıssaları Eski dönemlerde yaşamış peygamberler, kötülük önderleri ve değişik toplumlardan bahseden olaylar. * 12. Dua ve zikir Allah'la irtibatı sürekli kılacak dua ve Allah'ı anma ifadeleri. * 13. Cihad ve şehadet Dini ve kutsal olanı korumaya yönelik, sürekli diri ve canlı olmayı, hazırlıklı olup gerektiğinde Allah yolunda canımızı vermemizi emreden ayetler.
Kur'an-ı Kerim'de dua ile ilgili ayetler geniş bir yer tutar. İki yüz kadar ayet doğrudan doğruya dua konusundadır. Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de "De ki; duanız kulluğunuz olmasa Rabbim size ne diye değer versin." buyurarak insanın ancak Allah'a olan bu yönelişiyle değer kazanabileceğini belirtir. Öyle ki Peygamber Efendimiz "Dua, ibadetin özüdür." olarak buyurur. Aynı sebeple en önemli ibadet olan namaz, dua salât kelimesiyle ifade edilir. Sizler için, Kur'an-ı Kerim'de geçen Allah'ın Müslümanlara öğrettiği duaları derledik. Giriş Tarihi 0930 Güncelleme Tarihi 0937 2 35 "Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin." Bakara Suresi, 127. ayet 3 35 "Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et; zira tövbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin." Bakara Suresi, 128. ayet 4 35 "Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım." Bakara Suresi 67. ayet 5 35 "Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!" Bakara Suresi, 201. ayet
kuranda yer alan konular, kuranı kerimin konuları, Kuranı Kerimde Yer Alan Konular nelerdir İnanç ve inanç esasları Kuranda önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü iman dinin temelini oluşturmaktadır. Kuran-ı Kerimde yer alan konular, Kur'an'ın temel konuları şunlardır; İman ve tevhid Allah'ın varlığı ve birliği başta olmak üzere sıfatları, isimleri ve yaratıcılığıyla ilgili ayetler Nübüvvet Başta Hz Muhammed sav olmak üzere peygamberler ve peygamberlik, kitaplar ve melekler ile ilgili ayetler Ahiret Kıyamet Öldükten sonra hayatın varlığı, hesap, mizan Cennet ve Cehennem Vaad ve vaid Allah'ın emirlerine uyan ve yasaklarından kaçınanların cennetle mükâfatlandırılacağı, Allah'a isyan edenlerin de cehennemle cezalandırılacağı İbadetler Bir müminin yapmakla yükümlü olduğu namaz, oruç, hac, zekât gibi ibadetler Muamelat İslam Hukuku Fert, toplum ve devlet ilişkilerini düzenleyen bir takım hükümler, hukuk kuralları Alışveriş, emanet, bağış, vasiyet, miras, aile hayatı, nikâh ve boşanma gibi temel hükümler Ukubat İslam Ceza Hukuku Toplumun düzenini bozan, temel hak ve hürriyetleri tehdit eden ve insan haklarını çiğneyen kişilere uygulanacak cezalar Ahlak Kişinin her zaman ve zemine uyması gereken; ana-babaya hürmet, insanlara iyi davranma, haram olan şeyler, kötülükler ve bunlardan kaçınma, doğruluk, merhamet, sevgi gibi konular Nasihat ve tavsiyeler Allah'ı, ahireti, hesabı unutmama, dünyaya bağlanmama gibi konulardaki tavsiyeler İlmi gerçekler ve tefekkür Aklımızı kullanma, tefekkür etme, kâinatta var olan hakikatleri araştırma emirleri Geçmiş milletlerin kıssaları Eski dönemlerde yaşamış peygamberler, kötülük önderleri ve değişik toplumlardan bahseden olaylar Dua ve zikir Allah'la irtibatı sürekli kılacak dua ve Allah'ı anma ifadeleri Cihad ve şehadet Dini ve kutsal olanı korumaya yönelik, sürekli diri ve canlı olmayı, hazırlıklı olup gerektiğinde Allah yolunda canımızı vermemizi emreden ayetler.
Ehlader Araştırma Bölümü Oruç insanoğluna farz kılınmış yani yapılması zorunlu olan ibadetlerden bir tanesidir. Ramazan ayının rahmet ve bereket ayı olarak anılması bu manada çok isabetlidir. 364 günden daha hayırlı bir gün olan Kadir gecesi bu aydadır. O Kadir gecesi ki; Allahu Teala o geceye “Bin aydan daha hayırlıdır” diyor. Bin aydan daha hayırlı olan bu gece de insanları kurtuluşa, felaha ulaştıran ve aydınlatan yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim bu ay da indirildi. Bu mahiyet de internet de detaylı bir anlatım mevcut değildi. Oruç kelimesinin geçtiği tüm ayetleri Arapça ve Türkçe meal olarak bir araya topladık… 13 Ayet-i Kerime'de oruç insanların üzerine farz kılınmış. Sağlımız yerinde ve mazeretimiz yoksa oruç mutlaka tutulmalıdır… Yâ eyyuhellezîne âmenû kutibe aleykumus sıyâmu kemâ kutibe alellezîne min kablikum leallekum tettekûntettekûne. "Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilerin üzerine yazıldığı farz kılındığı gibi sizin üzerinize de yazıldı farz kılındı. Umulur ki böylece siz takva sahibi olursunuz." BAKARA/183 * * * Eyyâmen ma'dûdâtma'dûdâtin, fe men kâne minkum marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uharuhara ve alellezîne yutîkûnehu fidyetun taâmu miskînmiskînin, fe men tatavvaa hayran fe huve hayrun lehlehu, ve en tesûmû hayrun lekum in kuntum ta'lemûnta'lemûne. "Farz kılınan oruç sayılı günlerdir. Fakat sizden kim hasta veya yolculukta olursa, o taktirde tutamadığı günlerin sayısı, diğer başka günlerden oruç tutarak tamamlanır. İhtiyarlıktan veya iyileşmesi umulmayan bir hastalıktan dolayı ona oruç tutmaya güç yetiremeyenlerin, bir yoksulu sabah, akşam doyuracak kadar bir fidye vermesi gerekir. Artık kim isteyerek gönülden bir hayır yaparsa orucunu veya fidyeyi artırırsa,işte o, kendisi için bir tutmak sizi için daha hayırlıdır, keşke bilseydiniz." BAKARA/184 * * * Şehru Ramadânellezî unzile fîhil kur'ânu huden lin nâsi ve beyyinâtin minel hudâ vel furkânfurkâni, fe men şehide minkumuş şehra fel yesumhyesumhu, ve men kâne marîdan ev alâ seferin fe iddetun min eyyâmin uharuhara yurîdullâhu bikumul yusra ve lâ yurîdu bikumul usra, ve li tukmilûl iddete ve li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâkum ve leallekum teşkurûnteşkurûne. "Ramazan ayı ki, insanlar için hidayete erdirici hidayete erme, Allah'a ulaşma vesilesi ve beyyineler açık deliller ve ispat vasıtaları ve Furkan hakkı bâtıldan ayırıcı olarak Kur'ân, Hüda tarafından onda o ayın içinde indirildi. Artık içinizden kim bu aya yetişir de ramazan ayını görüp şahit olursa o zaman onu, oruç tutarak geçirsin. Ve kim, hasta veya yolculukta olursa, o taktirde tutamadığı günlerin sayısı diğer günlerde oruç tutarak tamamlanır. Allah sizin için kolaylık diler, zorluk dilemez. Size bu kolaylık sayıyı tamamlamanız ve sizi hidayet erdirdiği şeye karşılık sizin de Allah'ı tekbir etmeniz yüceltmeniz içindir. Umulur ki böylece siz bütün bu kolaylıklara şükredersiniz." BAKARA/185 Bir önce ki ayette orucun hükmü ve felsefesi anlatıldıktan sonra, oruç hükmünün ağırlığını hafifletmek için bu ayet bir kaç hükmü daha gündeme getiriyor. Bu hükümleri şöyle özetleyebiliriz Sizler yıl boyunca veya önemli bir bölümünü oruç tutmakla yükümlenmediniz ve sadece sayılı günler oruç tutacaksınız. Hastalar, yaşlılar, gebe kadınlar, emziren kadınlar ve bunun gibi oruç tutamayan kimselerin orucunu yiyebilir, lakin karşılığında fidye veya keffaret ödemesi gerekir. Fidye miktarı her gün için aç bir insanı doyuracak kadardır. Lakin eğer biri bir kişinin yerine daha fazla insanı doyurmak isterse daha da iyidir. Yine yolculuk yapan insanlar da oruç hükmünden muaf tutulur, ancak Ramazan ayından sonra oruç tutmadığı günlere göre oruç tutması ve kazasını yerine getirmesi gerekir. Ayetin sonunda bir kez daha oruç tutmanın daha iyi olduğu ve bu ibadetin hayır ve sevabını bilen herkes keşke ben de oruç tutabilseydim diye arzu edeceğini vurguluyor. Bakara suresinde oruçla ilgili üçüncü ayette şöyle okumaktayız "Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır." Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir. Oruç hükmü ve felsefesi ve ne kadar süre ile oruç tutulacağı beyan edilen önceki ayetlerin devamında bu ayet oruç tutulacak özel günleri açıklarken şöyle buyurmakta O sayılı günler ramazan ayının günlerinden ibarettir ki özel imtiyazı söz konusudur. Ramazan ayı, yüce Allah'ın ayıdır ve başka aylarda olmayan faziletlere sahiptir. Gerçekte zaman ve mekan kavramları kendi başına hiç bir fazilet taşımaz ve bunlara imtiyaz ve fazilet kazandıran şeyler, o zaman veya mekanda yaşanan önemli hadiselerdir. Bu ayette yüce Allah ramazan ayının faziletini, bu ayda Kuran'ı Kerim'in nazil oluşu ile açıklıyor ve yine Kuran'ı Kerim'in bazı güzel sıfatlarını beyan ediyor. Kuran'ı Kerim hidayete erdirendir ve insanları doğru yola yönlendirir. Kuran'ı Kerim ayrıca hidayet işaretlerini içerir, yani insanları hidayete erdirmenin yanı sıra onlara hakkı batıldan ayırt etme gücü de kazandırır ve böylece yanlış yola saplarını engeller. Ayetin sonunda ise üç konuya işaret ederken yüce Allah'ın sizlerden bir kaç görevi yerine getirmenizi istemek için oruç hükümlerini beyan ettiğini buyurur. İlkin oruç tuttuğunuz günleri tamamlayın ve eğer hastalık veya yolculuk gibi sebeplerden ötürü eksik gününüz varsa, daha sonraki günlerde tamamlayın. İkincisi, yüce Allah'ı erdirdiği hidayeti için tekbir edin. Bu hatırlatma belki de Ramazan ayı bayramı namazında zikredilen tekbirlere işaret etmektedir. Ve son olarak yüce Allah'a, sizlere bu hükümleri açıkladığı için şükredin ve bu nimetten yararlanın.
kuranı kerimde allah ın varlığı ile ilgili ayetler