kuranın arapça indirilmesi ile ilgili ayetler

Fizilalilkuran-pdf BakaraSuresi, 119. ayet: Şüphesiz Biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, hak (Kur’an) ile gönderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın. Bakara Suresi, 213. ayet: İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek O açığı da bilir, gizli olanı da.” A’la suresi 6. Ve 7. ayetler [4]-Sahabeler; Kur’an-ı Kerim’in; parça parça indirilmesi, emirlerinin günlük hayatta uygulanması, kolayca ezberlenebilme özelliğinin olması gibi sebeplerden dolayı O’nu kolaylıkla ezberlemiş ve hayatlarına tatbik etmişlerdir. [5]-Tur suresi 1-3. ayetler Kurankelimesinin Kuranin kendisinde «okumak», «ezberden okumak» anlamlarında geçen Arapça «kara’a» kökünden geldiği genellikle kabul edilir. «Kara7a» kökünün saf Arapça olmadığı, Süryanîcede «kutsal yazıları okuma, ders» anlamındaki «keryana» kelimesiyle ilgili olduğu ileri sürülmüştür. Bukonu ile ilgili birçok görüş bulunmaktadır. Hristiyanların kendi içlerinde ayrışma sebeplerinden biri de İncil’in değiştirilmesi mevzusudur. Bu konu, inanalar arasında farklılık göstermektedir. Kimi Hristiyanlar değiştirilmediğine inanırken kimileri ise değiştirildiğinde inanıp başka inançlara yönelmektedir. Site De Rencontre Inchallah En Français. yeni bir hezeyan olarak ortaya çıktığını düşündüğüm iddia. işin aslı bütün dinleri ve bu dinlerin kitaplarını çelişkili ve insanoğlunun yarattığı eserler olarak görüyorum. kuran'ın herhangi bir şekilde inmediğini düşünmekle birlikte bu düşüncelerimden ve dinlerin kaynağı ile fikirlerimden bağımsız olarak bu kitabın dinin bir millete ait olduğu iddiası bana biraz belden aşağı atılan yumrukmuş gibi geldi. ne dinle ne de kuranla fazla ilgili olmayan biri olarak* aklıma veda hutbesinden bir bölüm geldi yazmadan duramayacağım."...ey insanlar!rabbiniz tektir. babanız da tektir. hepiniz âdem’densiniz. âdem de topraktandır. allah katında en değerliniz en müttaki olanınızdır. arap olanın arap olmayana bir üstünlüğü yoktur. takva hariç! ..."son olarak yapılmaya çalışılanın sadece üstün türk ırkına ait yepyeni bir din üretme girişimi olmadığına inanmak istiyorum. sözlükçülerin atsızcılardan bir farkı olduğuna inandığım gibi. aklıma başka bir iddiayı getirmiştir.bkz allah turklere peygamber ve kitap gondermemistiriki iddia arasındaki fark ise öbürünün din üzerinden ırk tartışmasında, bunun da ırk üzerinden din tartışması üzerinden üste çıkma çabası iddia ortaya atılırken bir kaç ayette geçen kavim ve arapça dışındaki dillere yabancı dil denmesinden yola çıkıyor. peygamber in devrindeki yaklaşımının dikkate almayıp sadece kuran ı referans alarak dahi böyle bir çıkarım yapmak fazlasıyla zorlama gibi duruyor. kuran ın arapça gönderilmiş[ki burdan anlıyoruz ki ilahi kitap olduğu kabul ediliyor] olması anormal mi, yoksa bunun ilk hedef kitlesi olan peygamberin kavmine hitap etmesi mi. burda bir acaiplik olmaması gerektiği kanaatindeyim. zaten bundandır ki yüzyıllar boyunca, latince nin hristiyanlıkta kutsal sayılmasına benzer bir kabul olmamasına rağmen, diğer kökenlerden gelen müslümanlar bunu normal karşılamış, dini kendilerine uydurmak yerine, kendilerini dine uydurmayı seçmişlerdir ve hem arapça yı öğrenmişler hem de dillerini bastırmasına pek itiraz etmemişlerdir. bunun için farsça ve türkçe nin dil devrimi öncesindeki hali ile osmanlıca yı, kürtçe yi incelemek yeterli zaten. eğerki kuran ın zaten kutsal kitap olduğuna inanıyorsanız kuranın vahiy ile indiğini peygamber in, ilk hedef kitlesi, kavmine kendi dilinde ilettiğini bilmeniz gerekiyor. ha buna rağmen kuran ın gökten bir kitap halinde indirildiğini düşünüyor ve birden fazla dilde basılmalıydı diyorsanız buna diyecek hiçbir şeyim zaten kuran ın kutsal kitap olmadığına inanıyor ve de insanları buna inandırmaya çalışıyorsanız, bu da yersiz bir enerji sarfiyatı gibi duruyor. "senin gok tengrin dururken arabin allahindan sana ne"nihal atsiz boyle bir laf etmisti... inanıp inanmamak arasında kalmış bir söz öbeğidir. aslında kutsal kitapların geçerliliği kalpteki inançla ölçülmelidir, inanmak ya da inanmamak için bahaneler aramaya ihtiyaç yoktur. "ben inanmıyorum, okumuyorum, başka bir kutsal kitapta huzuru buluyorum, hiçbir kutsal kitaba inanmıyorum, bunun için de bir kılıf bulmaya, sebep yaratmaya kasmıyorum, gayet huzurluyum" diyen milyonlarca insan vardır ve olacaktır. bunun aksi düşünceler de vardır, kur'an-ı kerim'de şifreler aramak... bambaşka alemlere astral seyahatler için aracı olarak kullanmaya çalışmak... kendini inandırmak için mucizeler bulmaya kasmak... bunlar, teenage dönemi rahatsızlıkları gibi gelmektedir bu bünyeye... kuran i kerim'in "indigini" kabul ettikten sonra, fazla bir sorgulamaya gerek yok. icerisinde zaten "alemlere" indigini soyluyor. ona inaniyorsan, gerisine de inanip sorunu otomatikman cozebilirsin. - spoiler -rabbi ona "teslim ol" dediğinde - o - "alemlerin rabbine teslim oldum" suresi 131. ayet böylece onları, allah'ın izniyle yenilgiye uğrattılar. davud calut'u öldürdü. allah da ona mülk ve hikmet verdi; ona dilediğinden öğretti. eğer allah'ın, insanların bir kısmı ile bir kısmını def'i engellemesi olmasaydı, yeryüzü mutlaka fesada uğrardı. ancak allah, alemlere karşı büyük fazl ve ihsan suresi 251. ayetgerçek şu ki, allah, adem'i, nuh'u, ibrahim ailesini ve imran ailesini alemler üzerine i imran suresi 33. ayethani melekler "meryem, şüphesiz allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı," i imran suresi 42. ayetgerçek şu ki, insanlar için ilk kurulan ev, bekke mekke de, o, kutlu ve bütün insanlar alemler için hidayet olan ka'be i imran suresi 96. ayetorada apaçık ayetler ve ibrahim'in makamı vardır. kim oraya girerse o güvenliktedir. ona bir yol bulup güç yetirenlerin ev'i haccetmesi allah'ın insanlar üzerindeki hakkıdır. kim de inkar ederse, şüphesiz, allah alemlere karşı muhtaç i imran suresi 97. ayetbu kuran , alemler için ancak bir suresi 87. ayet- spoiler -bkz alemson olarak ;delilen verilen ayetlerden ilkinde " mekke ve çevresindeki tüm insanlık " ibaresi geçmekte. çevresindeki tüm insanlık deyişinden benim anladığım mekke ve çevresindeki mahalleler değildir. ve tüm insanlık...biraz fazla genişçe bir anlatım değil mi ?ha eğer bir kelime üzerinden yargıya varacaksak ana brittannicadan da fen bilgisi kitabı çıkarabiliriz kanımca. ayetlerin o dönemin günlük olayları çevresinde dönüp durduğu dikkate alındığında, kuran'ın ister gökyüzünden insin, ister insan ürünü olsun o dönemin şimdinin bile değil araplarına hitab ettiği doğrudur. ondandır ki, bir süre okuduktan sonra "bişi anladıysam arap olayım" diye bir kenara konulur kendisi.bkz kuran-kerim /13439385 alemlerin rabbinin yani al-ilah'ın adem'i, nuh'u, ibrahim ailesini ve imran ailesini uzaylılar için marslılar için değil, siriuslular için değil dünyalılar için peygamber yaptığı düşünülürse ve dünya'nın ne kadar küçük olduğu düşünülürse doğru olan önermedir. daha amerika'yı bile bilmiyordu o insanlık ne dünyası...ha birde bu organize dinlerin hiç birinin kuzey ve güney amerika'dan çıkmaması da ne ilginç değil mi onlar allah'in unutulmuş kullarımıydı kitap bile göndermedi herşeyi bilen gören tanrı...marslı veya siriuslu bir müslüman gösterin kardeşim bana... gelip dünyalılarla konuşanların arasında müslüman gördünüz mü... cahiliye tarafından öyle değilse, niçin arapça inmiştir sorusuyla desteklenmesinden korkulan cümle. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Konularına göre alfabetik Kur’an sistematik fihristi kelime sözleri. At Kur’anı Kerim de sure ve ayetlerin anlamları meali nedir? Kurani Kerimde at hakkında neler söylüyor? Atı anlatan ayetler nelerdir? Kuranda geçen at ile ilgili arapça sure ve ayetlerin okunuşları hangileridir? Al-i İmran Suresi, 14. ayet meali Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara süslü ve çekici’ kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak güzel yer Allah Katında olandır. Al-i İmran Suresi, 14. ayet okunuşu Zuyyine lin nâsi hubbuş şehevâti minen nisâi vel benîne vel kanâtîril mukantarati minez zehebi vel fıddati vel haylil musevvemeti vel en’âmi vel harsharsi, zâlike metâul hayâtid dunyâ, vallâhu indehu HUSNUL MEÂBmeâbi. Enfal Suresi, 60. ayet meali Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın. Bununla, Allah’ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunların dışında sizin bilmeyip Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutup-caydırasınız. Allah yolunda her ne infak ederseniz, size eksiksiz olarak ödenir’ ve siz haksızlığa uğratılmazsınız. Enfal Suresi, 60. ayet okunuşu Ve eiddu lehüm mesteta’tüm min kuvvetiv ve mir ribatıl hayli türhibune bihı adüvvellahi ve adüvveküm ve aharıne min dunihim la ta’lemunehüm allahü ya’lemühüm ve ma tünfiku min şey’in fı sebılillahi yüveffe ileyküm ve entüm la tuzlemun Nahl Suresi, 8. ayet meali Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkebleri yarattı. Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır? Nahl Suresi, 8. ayet okunuşu Vel hayle vel bigâle vel hamîre li terkebûhâ ve zînehzîneten, ve yahluku mâ lâ ta’lemûnta’lemûne. Sad Suresi, 31. ayet meali Hani ona akşama yakın, bir ayağını tırnağı üstüne diken, öbür üç ayağıyla toprağı kazıyan, yağız atlar sunulmuştu. Sad Suresi, 31. ayet okunuşu İz urida aleyhi bil aşiyyis sâfinâtul ciyâdciyâdu. Sad Suresi, 33. ayet meali “Onları bana geri getirin” dedi. Sonra onların bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. Sad Suresi, 33. ayet okunuşu Ruddûhâ aleyyaleyye, fe tafika meshan bis sûkı vel a’nâka’nâkı. Haşr Suresi, 6. ayet meali Onlardan Allah’ın elçisine verdiği “fey’e” gelince, ki siz buna karşı bunu elde etmek için ne at, ne deve sürdünüz. Ancak Allah, elçilerini dilediklerinin üstüne musallat kılar. Allah, herşeye güç yetirendir. Haşr Suresi, 6. ayet okunuşu Ve mâ efâ allâhu alâ resûlihî minhum fe mâ evceftum aleyhi min haylin ve lâ rikâbin ve lâkinnallâhe yusallitu rusulehu alâ men yeşâu, vallâhu alâ kulli şey’in kadîrkadîrun. İnna enzelnahü kur’ānen arabiyyen lealleküm ta´kilun / Biz Kitabı, aklınızı çalıştırasınız diye, Arapça bir Kur’ān olarak indirdik. 122 Geleneksel çeviriKur’ānla muhabbet eden bir çok kişinin karşısına bu ayet çevirisi çıktığında şaşırmış ve düşünmüştür diye tahmin ediyorum. Evrensel Mesaj, ancak Arapça inmiş ve iletilmiş olduğu takdirde mi aklımızı çalıştırabiliyoruz!? Arapçanın üstün veya kutsal olduğunu ima eden bir meal açıkçası.. Bizlere ezberletilen, Arapçayı vaftizleyen anlayış da bu doğrultuda değil mi zaten? Arapça o kadar zengin bir dil ki, insanın akledebilmesine de en uygun dil olacağından Kur’ān da bu dilde indirilmiştir. Hatta, cennette konuşulacak dildir de o!Arapçanın tartışılmaz zenginliğini, hakkını vererek.. Peki, “Bu Kur’ān da zulmedenleri uyarsın, güzel davrananlara müjde olsun diye Arap dilindedir.” 4612, “sorumluluk alıp korunabilesiniz diye Arapçadır.” 3928 ifadelerine ne demeli? Zalimler ancak Arapça ile mi uyarılabiliyor, gerçeği onaylayanlar Arapça ile mi sorumluluk alabiliyorlar? Veya İlahi Mesaj sadece Arapçanın konuşulduğu diyarlara mı beyan edildi? O bölgelerde mi zalimler ve güzel davrananlar var?Diyelim ki, Arapçanın üstünlüğünü ortaya çıkarmak gibi bir gaye yok Zikir’de -ki çelişki/şüphe doğurur içinde – o halde neden böyle bir açıklama gereği duyulmuş?! Örneğin, Türkçe konuşan, yazan şu satırların aktarıcısı olarak, Türkçeyi anlayan sizlere şöyle bir cümle kullansam Bu cümleleri size Türkçe olarak aktarıyorum ki aklınızı çalıştırabilesiniz, anlayabilesiniz! ?? Bu Türkçe bilen-konuşan sizler için lüzumsuz bir açıklama olmaz mı? Mushaf’ın, Rasul’un dilinin Arapça olduğunu zaten biliyoruz? Neden bu ekstra açıklama?Kur’ānın Ruh/Mana/Sîret, Sema’da; Mushaf’ın Şekil/Kap/Sûret, Arz’da olduğunu unutmadan.. Tüm meallere aksetmiş, tekrarlana- kopyalanagelen, açık bir çeviri hatasının var olduğu aşikar, kanaatimce. Bu nedenle biraz tahlil etmek istiyorum okur için belki sıkıcı gelebilecek detaylar olacak, biliyorum; ama detayları talep eden kıymetliler için de aktarmak durumundayım. Hoşgörüle.. Ayrıca bu cümleye şartlanmayın lütfen .Arapça bir Kur’ān olarak çevrilen kur’ānen arabiyyen bir sıfat tamlaması, ilk olarak.. İsim tamlaması değil. Yani, arabiyyen, sıfat tamlamasının sıfat bölümü. kur’ānen sözcüğü ile ifade edilen olgunun bir vasfına işaret ediyor. Bir isim olan “Arapça, Arap dili, lugatı” anlamına gelmiyor. Bunun yerine iletişim/beyan dilinin sıfatını, vasfını, nasıllığını kelimesinin kökü olan Ayn-Ra-Be, Arapçada, “saf, kusursuz, çelişkiden uzak, fasih“ anlamına gelir. Kökün olası anlamları ve Kur’ānda kullanım yerleri için bknz. Ayn-Ra-Be. Sözcük sonuna gelen -iy, nisbet eki ise ait olduğu aileyi, tarzı sözcüklerinin tahlillerinde atlanmaması gereken bir diğer nokta da, kelimelerin sadece sözlük anlamlarıyla yetinmeyip; kendi kendini tefsir eden Kur’ānın, ek açıklamaları/açılımları ile mananın pekiştirilmesi ailesinin tersini, a’cemiy olarak okuyoruz Zikir’de 4144. a’cem sözcük kökü, “dili iyi konuşamamak; anlatımda eksikliğin, hatanın, pürüzün olması; açık, seçik olmayan, özrü – engeli, eğrisi – büğrüsü olan” Kur’ānın da onay verdiği anlamların zıtlarını da hesaba katar isek, arabiy kavramının anlam küresi ortaya çıkıyor “detay verilmiş, ayrıntılanmış fussilet“ 4144; “eğri büğrüsü, pürüzü, sapması, çelişkisi olmayan ğayra zī ivecin” 3928; “farklı farklı biçimlerde her türlü açıklaması olan sarraf“. Görünen o ki, arabiy oluşu gereği İlahi Bilgi, arabiy konseptinin ne demek olduğunu da açıklıyor, açıyor, tefsir ediyor!Gelelim tamlamanın ikinci, isim kısmına..kur’ānen sözcüğü, Kur’ān olarak Özel bir isim olarak çevriliyorsa da, başında Arapçadaki “El” takısıyla “belirlinerek” gelmediğinden, direkt olarak Özel isim olan El-Kur’ānın bizatihi kendisini değil; “belirsiz” nekre oluşu nedeniyle herhangi bir kur’ān a book, The book; Türkçede, bir dağ, Ağrı Dağı deyişleri arasındaki anlam farklarında olduğu gene El-Kur’ān’ın ifadesiyle Allah’a ulaşmayı dilemeyenler menfaatlerine ters geldiğinden Bu’ndan başka bir kur’ān getirmesini isterler Rasul’den 1015!Peki, kur’ān ne demektir?En yüzeysel bir çeviri ile “yoğunluklu okunan” kökünden türeme edilgen bir isim kur’ān. ān eki, aşırılık, yoğunluk anlamı katıyor. Merhameti, Sevgisi, Yumuşaklığı çok yoğun anlamındaki “Rahm-ān” sözcüğünde olduğu gibi..Tabi, sözcüklerin geldiği kökü kavrayabildiğimiz takdirde türetilen mefhumun da menzilini idrak etme olasılığımız artıyor. Geleneksel olarak verilen ilk mana “Okumak”, tamam; ama bu nasıl bir OKUMA’dır?1400 yıl öncesinin atmosferinde kastedilen, günümüz dünyasında anlaşıldığı üzere; örneğin, herhangi bir yazıyı kendi kendimize okumak mıdır sadece? Kök sözcüğün anlam uzayına dikkat ettiyseniz, cevabı hayır!Bir süreç göze çarpıyor ve süreç içi modülleri şu şekilde..Araştırma Soruşturma İnceleme > Yığma Biriktirme > Derleme Nakletme Açıklama..Evet, işte bu sürecin tamamına OKUMA karea deniliyor Kök Arapça’da!. Yani, mana, bir kitap/yazı okumaktaki kadar sığ değil. Sanırım kıraathanenin de gerçek manası ortaya çıkıyor! Harflerin bir araya gelerek/toplanarak cümleleri/manaları oluşturması ve seslendirilmesi de bu nedenle OKUMA karea olarak adlandırılmış. Benzer şekilde periyodik olarak rahimde toplanan ve sonra atılan âdet kanına aynı kökten kurū’in; bir yerde bir araya gelerek oluşan insan nesillerine kasaba, kent gibi karye, şehir, ülke kurā bütün bu OKUMA sürecini dikkate alıp yoğunlaştırılmış halini düşünelim. Örneğin, Matematik, Fen, Sosyal Bilimler alanında veya herhangi bir meslekteki tecrübe.. İşte size herhangi bir dalda kur’ān konsepti!Kimi filolog ve etimologlar kur’ān mefhumunun benzer içerikle o dönemde İncil’in dili Aramicenin konuşulduğu Mısır – Filistin – Kenan bölgesi kültürlerde de kullanıldığını savlamıştır Aramice karşılayan sözcük ḳeryānā / ܩܪܝܰܢܐ.Kalbin – aklın aktif bir biçimde işletildiği, sonucunda sezgisel yönümüzün de açıldığı BEŞER boyutumuzla bu konsept kapsamında, OKUMAlarda a’cemiylikler olabilir, aracısız/korumasız gelen ilhamlarda yanılgılar olabilir iken.. Ayrıca lütfen bknz. Allah’ın Beşer ile konuşması.BEŞER boyutunun ötesinde, RUH üflenerek ADEM’liğini başlatmış, Tekamül ettirici/Geliştirici Rab tarafından ilahi program doğrultusunda yetiştirilen 937, resmin bütününü görebilme meleğine/yetisine/aracına sahip bir RASUL üzerinden ise.. Öz – Hayat – Vicdan – Evrensel Değerler OKUMASI’na dönüşüp ÖZ-den SIZDIĞINDA da -yukarıda tanımlanan anlamlar yelpazesinde- arabiy vasfı sunuluyor Halka, Hak’tan!Ve kur’ānen arabiyyen olarak Rasul’ün zihnine inzal olan/işlenen, her Salāt vakti = Vahiy Eğitimi toplantılarında vaaz edilen El-Kur’ emri tüm hayatınca yankılanmış ve Rasulün ben-ötesine taşmış Aşkın zihinden Kainat Kitabı/Kaydı ile kurulan içsel örgü, Okuma katmanlarını ortaya çıkarmış. Çünkü, OKUMA, Kainat ayetlerini toplayıp ilahi bağı, bağlantıyı keşfetmek idi!Yani, parçanın Bütünle alakası kurulmuş, Holografik bağ, Holistik bakış deşifre edilmiş! Evrenle, her bir diğer şey ile Senin bağın – alakan. Çünkü Seni Alak’tan, alakadan – ilgiden – Evrensel iç dokudan > Sevgiden yarattı, Rahmeti kendine yazdı 612 kelimesi, sıkıştırılmış, deyim yerindeyse zip-lenmiş mana katmanları barındırır tanımı gereği!Ne diyordu ayet?ateynake seb´an minel mesani 1587 > İç içe kıvrılmış, katman katman, katmerli anlamlardan çok sayıda, yani katmansal okumayı verdik sana Bknz. Muhkem ve Müteşabih ayetler.mesani > isna kökü; bir şeyin üzerine bir başka bir şey koymak, ikilemek, katman atmak, katmerlemek. Kıvırmak, adıyla, Rasul’ün bütün bu Katmansal OKUMA’larının beşeriyet yönüne tercümesi, yansıması, nakledilmesidir Mushaftaki Arapça yazılı ayetler. Doğanın dilinin, döngülerinin, süreçlerinin, manaların kodlandığı seçilmiş sözcükleri ile! İnsanı düşünmeye – sezgiselliğe, yorum yapmaya sevk eden, zorlayan Evrenin Sembol dili ile. Tefekkür edenlere kendini açan, tembelliği tercih edenlere kapatan Kuş dili ile!Ve böylece, ayet levhalarıyla akledenlerin, yani düşünceler, kavramlar arası bağlantılar kuranların bir türlü sonugelmeyen katmansal keşifleri, çıkışları da mümkün arabiyyen, zihni gürültülü, vicdanının üzeri tozlu beşeriyetin duymakta zorlandığı, her an tekamül eden, ataletin olmadığı Doğadaki dil.. Aldığı Vahiy ile iş gören ARI’dan, atomlardaki cümbüşten OKUyabilirsiniz arabiyyen, salt Muhammed Rasulullah’ın değil, tüm Rasullerin öğrendiği incelikli lisan Kuş = Bilgelik dili.. Çünkü Vahiy, Cebrail, yani Kainat’ın sessiz dili, her dokusuna sinmiş zekası, bilinci logos, Rasullerin Varlıkla en yakın olduğu, temas ettiği noktadan zihin kabına ilahi cereyandır. En yüksek ufukta 531-18 varlığın derinliğiyle, derinlikli, çok yönlü, evrensel ve zaman-üstü etkileşiminin, karşılıklı yankılaşmanın Arapça değildir ve Arapça inmemiştir. Vahiy dili, Evrenin dili, Evrendeki dildir, ARI’nın muhatap olduğu.. Mushaf’tır, Rasulün dilinden dökülendir Arapça olan sadece..Bitirirken, ayetimize 122 bu minvalde şerh ederek yeniden dönersek..Süregelen ve süregiden tüm doğal süreçleri, doğa kuvvetleri ile Şuurlu – Kudret sahibi Tümel Varlık [Biz], bu süreçlerin Yaşam Ağacına, Kainata dokuduğu, kodladığı Evrensel Kayıtları [El-Kitabı], İnsan – Toplum – Kainat – Allah arasında, her çağa – şarta uygun, Tefekkür semasında yükselten sonugelmez bağlantılar kurabilesiniz, çözümler üretebilesiniz diye; gerekli her türlü açıklamayı, detayı; pürüzü, sapması, çelişkisi olmadan, farklı farklı biçimlerle nakleden, öğreten/eğiten İlahi bir birikim olarak Rasul’ün içine işledi/size ikram değerlendirebilmek nasip ola!.. İniş Sırasına Göre KADİR SURESİ İniş Sırası 25 • Mushaf Sırası 97 • Mekki Sure • 5 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Şüphesiz Biz onu/Kur’an’ı, Kadir Gecesi’nde indirdik. 2. Kadir Gecesi nedir, bilir misin? 3. Kadir Gecesi/Kur’an’ın indirilişi, bin aydan bir insanın ortalama ömründen daha hayırlıdır! 4. O gecede melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle; vahyin inişi için gereken tüm işler için indiler 5. Bir selâm/bir esenlik/bir müjde indirdiler, ta şafak vaktine kadar!.. SAD SURESİ İniş Sırası 38 • Mushaf Sırası 38 • Mekki Sure • 88 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 29. Sana indirdiğimiz bir kitaptır. Çok mübarek/bereketli/verimli!.. Ayetlerini düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar! 67. De ki “O, büyük bir haberdir! 68. Ama, siz ondan yüz çeviriyorsunuz. 87. Bu Kur’an evrendekiler için, yalnızca bir uyarıdır/hatırlatmadır/öğüttür. 88. Gerçekten, onun Kur’an’ın verdiği haberin doğruluğunu, yakında anlayacaksınız/bileceksiniz!” ARAF SURESİ İniş Sırası 39 • Mushaf Sırası 7 • Mekki Sure • 206 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 52. Ant olsun, onlara bir ilim üzere uzun uzun açıkladığımız, bir kitap getirdik; iman etmek isteyen herhangi bir topluma hidayet ve rahmet/iyilik olarak! YASİN SURESİ İniş Sırası 41 • Mushaf Sırası 36 • Mekki Sure • 83 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 69. Biz ona şiir öğretmedik, zaten bu ona yakışmaz da! O, ancak bir öğüttür ve apaçık bir Kur’an’dır. 70. Diri olan kimseleri uyarsın ve küfre sapanlara da hakedeceklerini söylesin. FURKAN SURESİ İniş Sırası 42 • Mushaf Sırası 25 • Mekki Sure • 77 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. O mübarektir/şanı yücedir! Evrendekilere uyarıcı olması için kuluna, gerçek ile yalanı ayırdedici Furkan’ı/Kur’an’ı indirdi. 5. Dediler ki “Bu eskilerin masallarıdır! Onları yazdırtıyor, kendisine sabah ve akşam okunuyor.” 6. De ki “Onu göklerdeki ve yerdeki gizliliği bilen indirdi. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhametlidir.” 32. İnkâr eden kimseler dediler ki “Kur’an ona bir defada toptan olarak indirilmeli değil miydi?” Biz onunla senin kalbini sağlamlaştırmak için böyle Sure Sure, Bölüm Bölüm yaptık. Onu Kur’an’ı ağır ağır, anlamaya çalışarak ve içine sindire sindire oku!. 33. Onlar hiçbir misal getirmezler ki; Biz de sana hakkı/gerçeği ve tefsir/açıklama olarak en iyisini getirmiş olmayalım. 34. O kimseler; yüzüstü cehenneme toplanırlar, işte onlar, yerce çok kötü ve yolca da çok sapıktırlar. MERYEM SURESİ İniş Sırası 44 • Mushaf Sırası 19 • Mekki Sure • 98 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 97. Onu Kur’an’ı senin lisanınla indirerek kolaylaştırdık, sakınanları onunla müjdelemen ve inatçı bir kavmi uyarman için... 98. Onlardan önce nice kuşakları helâk ettik, onlardan hiçbirini hissedip görüyor musun? Veya onlara ait bir fısıltı işitiyor musun? TAHA SURESİ İniş Sırası 45 • Mushaf Sırası 20 • Mekki Sure • 135 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Ta. Ha. 2. Ey Muhammed/Ey İnsan! Kur’an’ı sana zorluk çekmen için indirmedik! 3. Ancak korkan kimse için bir öğüt olarak indirdik. 4. Yeryüzünü ve yüce gökleri yaratan tarafından indirilmedir. 5. Rahmân, Arş dahil tüm kainata kanunlarını kurmuştur. 6. Göklerde ve yeryüzündekiler, ikisi arasında olanlar ve nemli toprağın altında bulunanlar O’nundur. 7. Sesini yükseltsen de yükseltmesen de şüphesiz O, gönlünde sakladığını da bilir, hatta daha gizlisini de... 8. Allah ki, O’ndan başka İlâh/Tanrı yoktur. En güzel isimler O’na aittir. 113. İşte Böylece; onu Arapça Kur’an olarak indirdik ve içindeki uyarıları değişik biçimlerde tekrarladık; belki çekinirler ya da bu yöntem onları bir bilgi/ilim edinmeye sevkeder. 114. Gerçek hükümdar olan Allah yücedir! Sana vahyi tamamlanmadan, o Kur’an ile hüküm vermede acele etme! De ki; “Rabbim, ilmimi/bilgimi artır!” VAKIA SURESİ İniş Sırası 46 • Mushaf Sırası 56 • Mekki Sure • 96 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 75. Hayır, yıldızların yerlerine yemin ederim! 76. Şüphesiz bu çok büyük bir yemindir, şâyet bilseniz! 77. Doğrusu bu Kur’an-ı Kerim çok yüce bir Kur’an’dır, 78. Allah katında saklı/korunmuş bir Kitap’tadır. 79. Ona Allah katındaki korunmuş Kitaba/Kur’an’a ancak, temiz olanlar melekler dokunabilmiştir. 80. O Kur’an, Âlemlerin Rabbinden indirilmiştir. ŞUARA SURESİ İniş Sırası 47 • Mushaf Sırası 26 • Mekki Sure • 227 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 192. Şüphesiz o Kur’an, âlemlerin Rabbinin indirmesidir. 193. Onu güvenilir ruh indirdi; 194. senin kalbine ki, uyarıcılardan olman için! 195. Apaçık Arapça anladığınız bir lisan ile. 196. Kuşkusuz o, öncekilerin kitaplarında da vardır. 197. Onlar için bir delil değil mi? İsrailoğulları’nın bilginlerinin onu Kur’an’ı bilmesi! 198. Eğer onu Kur’an’ı yabancılardan birisi üzerine indirseydik, 199. o da onlara okusaydı, keza inanmak istemeyenler yine inanmazlardı. 210. Onu Kur’an’ı şeytanlar indirmedi. 211. Bu onların yapabilecekleri bir şey değildir, zaten güçleri de yetmez. 212. Çünkü onlar vahyedileni işitmekten uzaklaştırılmışlardır. 213. Sakın Allah ile birlikte başka birine ilah diye yalvarma. Yoksa azaba çarpılanlardan olursun. NEML SURESİ İniş Sırası 48 • Mushaf Sırası 27 • Mekki Sure • 93 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Ta. Sin. Bunlar Kur’an’ın ve kainatın gerçekleridir. 2. Bir yol gösterici ve bir müjdedir müminlere/gerçeği araştırıp kabul edenlere! 6. Şüphesiz ki bu Kur’an sana; doğruyu bildiren, her şeyi bilen katından verilmektedir. 76. Şüphesiz bu Kur’an, ihtilâfa düştükleri şeylerin çoğunu İsrailoğulları’na anlatıyor! 77. Gerçekten bu Kur’an yol göstericidir ve inananlar için rahmettir. KASAS SURESİ İniş Sırası 49 • Mushaf Sırası 28 • Mekki Sure • 88 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 51. Gerçek şu ki, sözü/vahyi onlara aralıksız yetiştirdik. Belki ayetler üzerinde düşünüp öğüt alırlar, diye. 86. Ey Muhammed! Sen, kitabın sana senin hafızana bırakılacağını umuyor değildin. Ancak Rabbinden bir rahmet olarak sana bırakıldı. O halde sakın kâfirlere destekçi olma! İSRA SURESİ İniş Sırası 50 • Mushaf Sırası 17 • Mekki Sure • 111 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 9. Gerçek şu ki; bu Kur’an en doğru olan yola iletir ve salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapan müminlere, kendileri için büyük bir ödülün olduğunu müjdeler. 10. Ahirete gelecekteki sonsuzluğa inanmayan kimselere gelince, onlar için can yakıcı bir azap hazırlamışızdır. 82. Biz Kur’an’da müminler için; yüreklerindeki problemlere, sıkıntılara şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise ancak hüsranını/kaçışını artırıyor! 105. Biz onu tümüyle gerçek olarak indirdik ve tümüyle gerçek olarak indi. Seni de sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. 106. Biz onu Kur'ânlar kümeler halinde ayırdık ki insanlar beklenti halinde iken onu onlara öğretesin. Onu parça parça indirdik. 107. De ki “Siz ona ister inanın, ister inanmayın. Daha önce kendilerine bu konuda bilgi verilmiş olanlara Kur’ân okunduğu zaman çenelerinin üstüne kapanıp secde ederler. 108. Derler ki “Rabbimize boyun eğeriz; demek ki Rabbimizin verdiği söz gerçekleşmiş.” 109. Çenelerinin üstüne kapanır ağlarlar. Bu onların saygısını artırır. YUNUS SURESİ İniş Sırası 51 • Mushaf Sırası 10 • Mekki Sure • 109 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 57. Ey insanlar! İşte size; Rabbinizden bir öğüt, göğüslerde/yüreklerde olana bir şifa, inananlar için bir yol gösterici/hidayet ve bir rahmet gelmiştir. 58. De ki “Allah’ın lütfuyla ve rahmetiyle, evet, işte yalnız bununla sevinsinler; bu onların toplayıp biriktirdiklerinden daha hayırlıdır!” HUD SURESİ İniş Sırası 52 • Mushaf Sırası 11 • Mekki Sure • 123 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Elif, Lâm, Râ. bu, ayetleri sağlamlaştırılmış bir kitaptır! Sonra da hakîm olan ve herşeyin iç yüzünü bilen Allah tarafından açıklanmıştır. 2. Ta ki; Allah’tan başkasına kul olmayasınız! De ki Ben de O’ndan size bir uyarıcı ve bir müjdeleyiciyim! YUSUF SURESİ İniş Sırası 53 • Mushaf Sırası 12 • Mekki Sure • 111 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Elif, Lâm, Ra. Bunlar, apaçık kitabın ayetleridir. 2. Biz onu Arapça anladığınız dilde bir Kur’an olarak indirdik. Ki aklınızı kullanarak onu kavrayıp özümlemeniz için. 3. Gerçekten Biz sana kıssaların/olayların en güzelini anlatıyoruz, bu Kur’an’ı sana vahyetmemizle!.. Oysa sen bundan önce vahiy nedir bilmeyenlerden idin! EN’AM SURESİ İniş Sırası 55 • Mushaf Sırası 6 • Mekki Sure • 165 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 92. İşte bu da, indirdiğimiz mübarek bir Kitap’tır. Kendinden önceki kitapları tasdik edici/doğrulayıcıdır. Biz onu/Kur’an’ı kentlerin anasını ve çevresinde olan kentleri uyarman için gönderdik. Ahirete inanan kimseler buna inanırlar. Ve onlar namazlarını anlayarak kılarak muhafaza ederler. 114. De ki "Allah'tan başka bir hakem mi ararım?" Kitap'ı size açıklanmış olarak indiren O'dur. Kendilerine Kitap verdiklerimiz bilirler ki bu Kitap, Rabbin tarafından tümüyle gerçekleri gösterecek şekilde indirilmiştir. Sakın şüpheye kapılanlardan olma. LOKMAN SURESİ İniş Sırası 57 • Mushaf Sırası 31 • Mekki Sure • 34 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Elif, Lâm, Mim. 2. Bunlar, Hikmet problem çözme bilimi ile donanmış, kitabın ayetleridir. 3. İyi davrananlar için rehber ve rahmet olmak üzere! ZÜMER SURESİ İniş Sırası 59 • Arapça Mushaf Sırası 39 • Mekki Sure • 75 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. bu kitabın indirilmesi; üstün/çok güçlü, hâkim olan/doğru karar veren Allah tarafındandır. 2. Şüphesiz Biz sana, gerçekleri haber veren kitabı indirdik. Öyleyse başkalarına değil, yalnız Allah’a kul ol, dini yalnız Allah’tan Kur’an’dan öğren! 23. Allah sözlerin en güzelini, birbirine benzer, ikişerli âyetler şeklinde düzenlenmiş bir kitap olarak indirmiştir. Bu düzenleme Rablerinden korkanların tüylerini ürpertir. Sonra vücutlarını ve kalplerini Allah’ın zikrine verdiği bilgiye karşı yumuşatır. İşte bu, Allah'ın yoludur. O, görevini yapan[*] kullarını bu yola sokar. Allah’ın sapık saydığını kimse doğru yolda göremez. [*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dirMüfredât. Burada özne insan olduğu için Allah’ın yüklediği görevi yapma anlamına gelir. 27. İşte Biz, ant olsun ki, insanlar için; bu Kur’an’ın içinde her türlü misali verdik. Düşünüp ibret alsınlar, diye. 28. Arapça anladıkları dilde bir Kur’an olarak. Eğrisi büğrüsü olmayan çelişkisiz bir Kur’an! Umulur ki, korunup sakınırlar! 29. Allah; birbiriyle çekişip duran ortakları olan bir adam ile, yalnız bir kişiye bağlı bir adamı örnek verdi. Örnek olarak, o ikisi hiçbir olur mu? Övgü yalnız Allah içindir. Fakat onların birçoğu bilmiyor. 41. Şüphesiz Biz kitabı sana, insanlar için hak ile/gerçekleri bildiren olarak indirdik. Artık, kim doğru yolu seçerse, kendi lehinedir! Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmış olur! Sen onların üzerinde bir vekil/onlardan sorumlu değilsin. MÜMİN SURESİ İniş Sırası 60 • Mushaf Sırası 40 • Mekki Sure • 85 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Ha, Mim. 2. Kitabın indirilişi; güçlü, bilen, Allah’tandır. 3. Günahı bağışlayan, tövbeyi kabul eden, azabı çetin, lütuf sahibi! O’ndan başka İlâh yoktur. Dönüş O’nun huzurunadır! FUSSİLET SURESİ İniş Sırası 61 • Mushaf Sırası 41 • Mekki Sure • 54 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Ha, Mim. 2. Bu Kur’an; Rahmân ve Rahîm'den indirilmiştir. 3. Araştıran, okuyan, düşünen, öğrenmek isteyen; Bilgili toplum olmaya çalışanlar için ayetleri, bağıntılı ayetleriyle çelişkisiz biçimde açıklanan ve Arapça okunan okuyanların anladığı dilde indirilmiş bir Kitap’tır. 4. Müjdeleyici ve uyarıcı olarak! Ama, onların birçoğu yüz çeviriyor. Artık işitmek istemiyorlar. 41. Onlar, kendilerine geldiği zaman Zikri/Kur’an’ı inkâr ettiler. Halbuki o; eşsiz, üstün bir Kitap’tır. 42. Bâtıl/boş ve anlamsız hiçbir şey onun indirilişi sırasında ve sonrasında sokulamamıştır. Hâkim/en doğru kararı veren, çokça övülen tarafından indirilmiştir. 43. Sana söylenen şey, senden önceki elçilere de söylenmiş olandan başka bir şey değildir. Şüphesiz Rabbin; hem bağışlama, hem de acıklı bir azap sahibidir. 44. Eğer Biz onu yabancı dilde bir Kur’an yapsaydık ne derlerdi? Hiçbir şey anlayamıyoruz, neden arapça değil? Kur’an’ın her dile çevirilmesi farzdır. De ki “O iman edenlere; yol gösterici ve yüreklerde olan sıkıntılara şifadır. İnanmayan kimselere gelince; onların kulaklarında bir ağırlık var duymak istemiyorlar ve bir körlük görmek istemiyorlar, uzak bir yerden çağrılıyorlar gibi duymak istemiyorlar!” ŞURA SURESİ İniş Sırası 62 • Mushaf Sırası 42 • Mekki Sure • 53 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 7. İşte böylece sana, Arapça anladıkları dilde okunan bir Kur’an vahyettik ki, kentlerin anasını başkentleri ve çevresindekikasaba ve köyleri uyarasın! Ve hiç şüphe olmayan, toplanma gününün dehşetinden onları uyarıp sakındırasın. Bir bölük cennettedir, bir bölük kızgın ateştedir. ZUHRUF SURESİ İniş Sırası 63 • Mushaf Sırası 43 • Mekki Sure • 89 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Ha, Mim. 2. Apaçık Kitap'a ant olsun! 3. Biz onu, Arapça anladıkları dilde bir Kur’an kıldık/yaptık. Aklınızı kullanasınız diye! 4. Şüphesiz o, katımızdaki Ana Kitap’ta kayıtlıdır. Elbette Allah’ın şânı yücedir, doğru hüküm/karar verendir. 44. Şüphesiz bu Kur’an, sana ve halkına bir öğüttür. Ama yakında sorgulanacaksınız! DUHAN SURESİ İniş Sırası 64 • Mushaf Sırası 44 • Mekki Sure • 59 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Ha, Mim. 2. Apaçık kitaba ant olsun; 3. Biz onu, unutulmayacak bir gecede indirmeye başladık. Çünkü Biz uyarıcıyız. 4. Bu hikmetli iş o gece yerine getirildi. 5. Katımızdan bir emir olarak! Şüphesiz Biz elçiler göndericiyiz; 58. Böylece Biz onu Kur’an’ı, senin lisanın ile kolay anlaşılır kıldık/hale getirdik ki; insanlar düşünüp öğüt alsınlar. 59. Öyleyse sen gözetleyip bekle! Çünkü onlar da gözetleyip bekleyenlerdir! CASİYE SURESİ İniş Sırası 65 • Mushaf Sırası 45 • Mekki Sure • 37 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Ha, Mim. 2. Kitabın indirilmesi, güçlü ve hikmet doğru karar/hüküm sahibi Allah’tandır. 3. Şüphesiz göklerde ve yerde, inananlar için elbette ayetler çeşitli bilim konuları vardır. 4. Sizin yaratılışınızda ve yaydığı canlılarda da, kesin inanan bir kavim için düşünüp araştırılması gereken ayetler/ibretler/dersler/bilim konuları vardır. 5. Gece ile gündüzün değişmesinde, Allah’ın gökten indirdiği rızıkta/yağmurda, ölümünün ardından onunla yağmur ile yeri diriltmesinde ve rüzgârları değişik yönlerden çevirip estirmesinde, aklını kullanan bir kavim için göstergeler/işâretler vardır. 6. İşte bunlar Allah’ın ayetleri!.. Onları sana gerçekle okuyoruz/bildiriyoruz. Öyleyse Allah’tan ve O’nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar? 20. Bu Kur’an ayetleri insanlar için basîretlerdir söylediği sözün,yapacağı davranışın ileride kendisine neye mâlolacağını; sözü söylemeden, davranışı yapmadan önce düşündürendir. Kesin inananlar için bir yol gösterici ve rahmettir. AHKÂF SURESİ İniş Sırası 66 • Mushaf Sırası 46 • Mekki Sure • 35 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Ha, Mim. 2. Kitabın indirilişi; güçlü ve hikmet insanların faydasına olan bilgi sahibi Allah’tandır. 11. İnkâr edenler, inananlar için dediler ki “Eğer iyi bir şey olsaydı onlar bizden öne geçemezlerdi.” Onunla doğruya yönelmediklerinden dolayı; “Bu çok eski bir uydurmadır” diyorlar. 12. Bundan önce de bir yol gösterici/önder ve bir rahmet olarak Musa’nın kitabı vardır. Bu da kendinden öncekileri doğrulayıcı/tasdik edici bir kitaptır. Arap lisânı anladıkları/konuştukları dil ile; zulmedenleri uyarmak için ve iyilik yapanlara bir müjde olarak indirilmiştir. KEHF SURESİ İniş Sırası 69 • Mushaf Sırası 18 • Mekki Sure • 110 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Bütün övgüler Allah’a aittir! O ki, kitabı kuluna indirdi ve o[kitabı]na, anlaşılmasını güçleştirecek hiçbir eğrilik/zorluk koymadı! 2. Dosdoğrudur! Kendi katından gelecek şiddetli bir azaba karşı uyarmak ve salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapan müminlere, kendileri için, güzel bir mükâfatın bulunduğunu müjdelemek için! 3. Orada sonsuz kalıcıdırlar. 4. “Allah çocuk edindi” diyenleri uyarmak için. 5. Bu hususta ne kendilerinin, ne de atalarının bir bilgisi vardır. Ağızlarından ne de ağır bir söz çıkıyor. Sadece yalan söylüyorlar. 54. İşte bunun gibi, Biz bu Kur’an’da insanlar için, her örnekten çeşitli açıklamalar yaptık. İnsan ise tartışmaya çok düşkündür. 55. İnsanları, kendilerine hidayet/yol gösterici Kitap/Kur’an geldiği zaman, inanmaktan ve Rablerinden bağışlanma dilemekten alıkoyan şey; öncekilere uygulanan sünnetin/uygulamanın kendilerine de uygulanması veya azabın açıkça karşılarına gelmesini istemeleridir, zira kitapta anlatılanlara inanmıyorlar. NAHL SURESİ İniş Sırası 70 • Mushaf Sırası 16 • Mekki Sure • 128 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 43. Biz senden önceki çağlarda, kendilerine vahyettiğimiz başka adamları da gönderdik. Eğer bilmiyor iseniz, zikir ehline daha önce kitap verilenlere sorun 44. Apaçık delilleri ve yazılı belgeleri!.. Sana da Zikri/Kur’an’ı indirdik ki; kendilerine indirileni insanlara bildiresin! Umulur ki, iyice düşünürler. 64. Biz bu kitabı sana; yalnız onların hakkında ihtilâf ettikleri şeyi onlara açıklayasın ve inanan bir toplum için bir yol gösterici ve rahmet olsun diye indirdik. 89. Dirilteceğimiz gün; her toplum için içlerinden kendilerine karşı bir şahit, seni de bunların üzerine şahit olarak getireceğiz! Biz kitabı sana; her şeyi açıklayıcı, teslim olanlara yol gösterici, rahmet ve bir müjde olmak üzere indirdik. 101. Biz bir ayeti başka bir ayetin yeriyle değiştirdiğimizde; -ki Allah ne indireceğini daha iyi bilir- “Sen ancak bir iftiracısın” dediler. Hayır, onların birçoğu bilmiyor! 102. De ki “Onu, Ruhü’l-Kudüs Cebrail, Rabbinden gerçek ile indirdi; inananları sağlamlaştırmak, teslim olanlara bir yol gösterici ve bir müjde olmak üzere.” İBRAHİM SURESİ İniş Sırası 72 • Mushaf Sırası 14 • Mekki Sure • 52 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Elif, Lâm, Ra. Sana/Size bir Kitap indirdik ki; Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın[ız], güçlü, övgüye lâyık olanın yoluna önderlik edesin[ız]. ENBİYA SURESİ İniş Sırası 73 • Mushaf Sırası 21 • Mekki Sure • 112 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 10. Ey insanlar! Gerçek şu ki; size içinde öğüdünüz bulunan bir kitap indirdik. Hâlâ aklınızı kullanarak inanmıyor musunuz? 106. Şüphesiz bunda, ibadet eden bir kavim için, yeterli bir mesaj/açıklama/öğüt vardır. 107. Biz seni, ancak âlemlere rahmet/iyilik olarak gönderdik. 108. De ki “Bana ancak, ilâhınızın bir tek İlâh olduğu vahyolunuyor. Şimdi siz, teslim olacak mısınız?” SECDE SURESİ İniş Sırası 75 • Mushaf Sırası 32 • Mekki Sure • 30 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 1. Elif, Lâm, Mim. 2. Kendisinde şüphe olmayan bu kitabın indirilmesi, alemlerin Rabbindendir. 3. Yoksa, “onu uydurdu” mu diyorlar? Bilakis o, Rabbinden gelen haktır/gerçektir, senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş olan, bir kavmi uyarman için! Umulur ki, hidayeti/doğru yolu bulurlar/kabul ederler! ANKEBUT SURESİ İniş Sırası 85 • Mushaf Sırası 29 • Mekki Sure • 69 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 47. İşte böylece kitabı sana indirdik. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, ona inanırlar. Şunlardan da geçmiş vahiylerin takipçilerinden, ona inanmayı düşünen kişiler var. Gerçekleri anladıkları halde gizleyenlerden başkası, ayetlerimizi inkârla reddetmez/inkârda diretmez! 48. Sen bundan önce herhangi bir kitap okuyan/okuyor değildin ve onu sağ elinle de yazmıyordun! Öyle olsaydı yalana/bâtıla uyanlar kuşkulanabilirlerdi! 49. Aksine bu bilim adamlarının duygusal zekâlarında, gerçek olduğu anlaşılan apaçık ayetlerdir! Zalimlerden başkası ayetlerimizi inkârla reddetmez! Medeni Sureler AL-İ İMRAN SURESİ İniş Sırası 89 • Mushaf Sırası 3 • Medeni Sure • 200 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 3. Kitabı sana, kendinden öncekileri tasdik edici olarak hak ile indirdi. Tevrat’ı ve İncil’i de O indirdi. 4. Daha önce, insanlar için hidayet hayat rehberi olarak; Furkan’ı doğru ile yanlış arasındaki farkı göstereni indirmişti. Allah’ın ayetlerini inkâr edenler için pek çetin azap vardır. Allah mutlak galiptir, intikam sahibidir. 7. Bu Kitab’ı sana indiren O’dur. Âyetlerinin bir kısmı muhkemdir[1*]; onlar kitab’ın[2*] ana ayetleridir. Diğerleri müteşâbih[3*] muhkeme benzer olanlardır. Kalplerinde eğrilik olanlar, istedikleri te’vîli bağlantıyı kurup istedikleri fitneyi çıkarmak için Kitap’tan, kendi eğrilikleriyle[4*] benzeşen şeye uyarlar. Oysa onun tevilini ayetlerin arasındaki bağlantıyı[5*] sadece Allah[6*] bilir. Bu ilimde[7*] sağlam duruş gösterenler de şöyle derler “Biz, bu ilme inandık, hepsi muhkem ve müteşâbih ayetlerle onların tevili Rabbimiz Sahibimiz katındandır.” Bu zikre[8*] doğru bilgiye sadece sağlam duruşlu olanlar ulaşabilirler[9*]. [1*] Muhkem ayet, bir konuda hüküm içeren ayettir. Hemen her ayetin böyle bir yönü vardır. Bu hüküm, başka ayetlerle açıklanır. Allah Teâlâ şöyle demiştir “Elif, Lâm, Râ. Bu bir kitaptır ki, âyetleri muhkem kılınmış sonra hakîm olan, her şeyin iç yüzünü bilen Allah tarafından açıklanmıştır. Bu, Allah’tan başkasına kul olmamanız içindir.” Hûd 11/1-2 [2*] Kitab كتاب’ın kök anlamı, bir şeyi bir şeye eklemektir Mekayîs. Bazen sözleri ekleyerek yapılan konuşmaya bazen de kelimeleri ekleyerek yazılan herhangi bir yazıya kitap denir Mürfedat. Bir ayet şöyledir “Allah sözün en güzelini, müteşâbih ve mesânî kitap olarak indirmiştir.” Zümer 39/23 Mesânî, “ikişerliler” anlamına gelir. Kur'ân’ın, bildiğimiz bir kitap halinde inmediği açıktır. Bu ayetler onun, kendinden kitaplar oluşturulacak şekilde indiğini, her bir kitabın, bir muhkem bir de müteşâbih olmak üzere en az iki ve ikinin katları olan ayetlerden oluştuğunu, doğru hükme yani hikmete bu şekilde ulaşılabileceğini gösterir. [3*] Müteşâbih, birbirine benzeyen iki şeyden her birine denir. Kelime, toplam sekiz ayette geçer. Bunlar; Bakara 2/25, Bakara 2/70, Bakara 2/118; Al-i İmran 3/7, Zümer 39/23, En’âm 6/99, En'âm 6/141 ve Ra’d 13/16. âyetlerdir. [4*] Ayet’in açılımı şöyledir “فيتبعون ما تشابه منه بزيغهم = Kitap’tan kendi eğrilikleriyle benzeşene uyarlar.” Necrân Hristiyanlarından bir topluluk Nebîmize gelmiş Ya Muhammed! Sen, İsa’nın Allah’ın kelimesi ve ondan bir ruh olduğu kanaatinde misin değil misin? demişti. O, “evet” deyince “Bu bize yeter” demişlerdi. Arkasından yukarıdaki âyet sonra da şu âyet inmişti “Allah katında İsa'nın durumu, tıpkı Âdem’in durumu gibidir. Âdem’i topraktan yarattı; sonra ona 'ol" dedi; o da oluştu .” Al-i İmran 3/59 Taberî Hristiyanlar, kendi eğrilikleriyle benzeşir gördükleri şu âyete dayanıyorlardı “İsa… Allah’ın Meryem’e ulaştırdığı ol sözü ve kendinden bir ruhtur.” Nisa 4/171 Hâlbuki bu ayetin başında görmek istemedikleri şu ifade vardır “Meryem oğlu İsa Mesih, başka değil, yalnızca Allah’ın elçisidir.” Allah’ın kitabına uyma yerine onu kendilerine uydurmak isteyenler hep böyle bir yol izlerler. [5*] Te'vîl = تَأْوِيلِ, Allah’ın âyetler arasında kurduğu bağlantıyı ifade eder. Bu bağlantıyı ancak, Arapçayı ve ilgili konuyu iyi bilenlerden oluşan bir ekip bulabilir. Bir ayet şöyledir “Bu bir kitaptır ki âyetleri, bilenlerden oluşan bir topluluk için Arapça Kur'ânlar kümeler halinde açıklanmıştır.” Fussilet 41/3 Buradaki Kur'ân kelimesi, Al-i İmran 3/7. âyetteki kitap kelimesi gibi ayetler kümesi anlamındadır. [6*] Ayetleri bu şekilde ilişkilendirilmiş bir kitap insan eseri olamaz. “De ki “Bu Kur’ân’ın bir benzerini çıkarmak için insanlar ve cinler toplansalar benzerini çıkaramazlar; isterse sırt sırta vermiş olsunlar.” İsrâ 17/88. İlgili diğer ayetler Yunus 10/38-39, Bakara 2/23, Hud 11/13. [7*] Bu ilim, Kur’an’ın kendini açıklama ilmidir. Allah Teala şöyle demiştir “Onlara, bir ilimle açıkladığımız Kitap getirdik; inanan topluluk için rehber ve ikramı bol bir kitap.” Araf 7/52 [8*]Zikir, bağlantılarıyla birlikte düşünülüp öğrenilen doğru bilgi, o bilgiyi kullanıma hazır tutmak ve kullanmaktır. Müfredât ذكر ve عرفmd. Tabiat, Allah’ın yarattığı âyetlerden, Kur'ân da indirdiği âyetlerden oluşur. Her ikisinden elde edilen doğru bilgi zikirdir. İnsanı, sadece bu bilgi tatmin eder. Ra’d 13/28 [9*] Sağlam duruşlu` diye meal verdiğimiz ulu’l-elbab’ı Allah Teala şöyle tanımlar “Sözü dinleyen ve onun en güzeline Allah’ın sözüne uyanları, Allah’ın doğru yola ileteceği müjdesini ver. İşte ul’ul-elbâb olanlar onlardır.” Zümer 39/18 138. Bu Kur’an; insanlar için bir açıklama, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için, bir hidayet rehber, doğru yaşam tarzını gösteren kılavuz ve bir öğüttür. 139. Gevşemeyin, hüzünlenmeyin! Eğer gerçekten iman etmiş kimseler iseniz, üstün olan sizlersiniz. RAD SURESİ İniş Sırası 96 • Mushaf Sırası 13 • Medeni Sure • 43 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 37. Böylece Biz onu Kur’an’ı, Arapça bir hüküm olarak indirdik. Sana gelen bu ilimden sonra eğer sen, onların heva hak, hukuk tanımayan arzularına ve heveslerine uyarsan; Allah tarafından senin için ne bir dost vardır, ne de bir koruyucu. NUR SURESİ İniş Sırası 102 • Mushaf Sırası 24 • Medeni Sure • 64 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 34. Ant olsun, Biz size açıklayıcı âyetler, sizden önce gelip geçenlerden bir misâl ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir öğüt indirdik. 46. Biz, birbirini açıklayan âyetler indirdik. Allah, yapması gerekeni yapanı doğru bir yola yöneltir. HAC SURESİ İniş Sırası 103 • Mushaf Sırası 22 • Medeni Sure • 78 Ayettir Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. 16. İşte böyle… Biz onu Kitabı, birbirini açıklayan ayetler olarak indirdik. Doğrusu Allah, o yolu tercih eden kimseyi[*] yoluna kabul eder. [*] Allah istediği kimseyi yoluna kabul eder. Yaptığından sual olunmayacak olan Allah hem kendisi hem de yarattıkları için kural koyduğunu ve bu çerçevede davranacağını ve hesap soracağını bildirmiştir. Kimin O’nun yolunda kimin de yanlışlar içerisinde olacağını belirleyen Allah, bu kanununun ölçüsünü de yine kendisi koymuştur ve Kuran’da pek çok ayette buna açıklama getirmiştir. Daha detaylı bilgi için bakınız, Bakara 2/2, Enam 6/39,Bakara 2/272,Kasas 28/56, İbrahim 14/4, Hac 22/23-24 Meal Fihrist A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z Güzel Kurani kerimimizde geçen incil ile ilgili ayetler. Kuranda geçen incil ile ilgili ayetler tarafmizca seçilip otomatik listelenmekte. Kuranda incil ile alakali tahmini 13 ayet geçiyor 33 - O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de yine O indirmişti.. Evet bu Furkan'ı da O indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır. Allah çok güçlüdür, intikamını alır. 348 - Allah ona kitab okuma ve yazmayı, hikmeti ve Tevrat ile İncil'i öğretir. 365 - Ey Kitap ehli! İbrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz? Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir. Siz hiç düşünmüyor musunuz? 447 - Ey kendilerine kitap verilenler! Gelin yanınızda bulunan Tevratı tasdik etmek üzere indirdiğimiz bu kitaba iman edin. Biz birtakım yüzleri silip de enselerine çevirmeden yahut cumartesi halkını yahudileri lanetlediğimiz gibi onları lanetlemeden önce iman edin. Yoksa Allah'ın emri mutlaka yerine gelecektir. 546 - O peygamberlerin ardından, yanlarındaki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak Meryemoğlu İsa'yı gönderdik ve ona içinde hidayet ve nur olan, kendinden önceki Tevrat'ı tasdik eden ve Allah'dan korkanlar için bir hidayet rehberi ve bir öğüt olan İncil'i verdik. 547 - İncil ehli de Allah'ın ona indirdikleriyle hükmetsinler. Kim, Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar fâsıkların ta kendileridir. 566 - Eğer onlar, Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine indirileni gereğince uygulasalardı, hem üstlerindeki, hem de ayaklarının altındaki nimetlerden bol bol yerlerdi. Onların arasında ılımlı bir grup da vardı. Böyle olmakla beraber onların çoğunun yaptıkları ne kadar kötüdür! 568 - De ki "Ey kitap ehli! Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni uygulamadıkça bir esas üzerinde değilsiniz. Şüphesiz ki, Rabbinden sana indirilenler, onların çoğunun azgınlığını ve inkârını artıracaktır. Şu halde kâfir olan bir toplum için üzülme! 5110 - Allah şöyle diyecektir "Ey Meryemoğlu İsa! Sana ve annene olan nimetimi hatırla! Hani seni Rûhu'l-Kudüs Cebrâil ile desteklemiştim. Beşikteyken ve kemâle ermişken insanlarla konuşuyordun. Sana yazıyı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretmiştim. İznimle çamurdan kuş şeklinde bir şey yapmış ve ona üflemiştin, o da iznimle kuş olmuştu. Anadan doğma kör olanı ve alaca hastalığına yakalanmış kimseyi iznimle iyileştirmiştin. Ölüleri iznimle hayata çıkarmıştın. İsrailoğulları'na âyetlerle geldiğin ve onlardan inkâr edenlerin "Bu ancak apaçık bir sihirdir" dedikleri zaman seni, onlardan korumuştum. 7157 - Onlar ki, o ümmî peygambere uyarlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış bulacakları o peygambere uyup, onun izinden giderler ki, o, onlara iyiyi emreder ve onları kötülüklerden alıkoyar, temiz ve hoş şeyleri kendilerine helâl kılar, murdar ve kötü şeyleri de üzerlerine haram kılar, sırtlarından ağır yükleri indirir, üzerlerindeki bağları ve zincirleri kırar atar, işte o vakit ona iman eden, ona kuvvetle saygı gösteren, ona yardımcı olan ve onun peygamberliği ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, işte asıl murada eren kurtulmuşlar onlardır. 9111 - Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, İncil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur. 4829 - Muhammed Allah'ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Allah'tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Allah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir. 5727 - Sonra bunların izinden ard arda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik, ona İncil'i verdik ve ona uyanların yüreklerine bir şefkat ve merhamet koyduk. Uydurdukları ruhbanlığa gelince onu, biz yazmadık. Fakat kendileri Allah rızasını kazanmak için yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan iman edenlere mükafatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.

kuranın arapça indirilmesi ile ilgili ayetler