kurtuluş savaşında mustafa kemal in etkisi
KurtuluşSavaşında Kitle İletişim Araçlarının Önemi. Mustafa Kemal Atatürk, yaşamı boyunca basın-yayın organlarına önem vermiş gelişmeleri için her türlü desteği sağlamıştır. Yaşamında haberleşmenin ne kadar önemli olduğunu öğrenmiştir. Kurtuluş Savaşı döneminde kitle iletişim araçları büyük önem
Günümüzde en son ölen İstiklal Gazisi ve İstiklal madalyası sahibi Gazi Mustafa Şevki Yakut'tur. 1. Dünya savaşında Yemen cephesinde savaşmış, Arapların İngilizlerle birlikte olması üzerine esir düşmüş, 5 yıl esir hayatından sonra Mondros anlaşmasıyla beraber memleketine dönmüştür.
Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınının Kurtuluş Savaşında göstermiş olduğu mücadeleyi şu sözlerle belirterek Türk kadınını onurlandırmıştır. “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez.”
Kuvayi Milliye kahramanı, Sivas Kongresi Delegesi, Müfreze Komutanı Sehlikzade Hasan Efendi’nin torunu Kemal Selekoğlu, dedesi Sehlikzade Hasan Efendi’nin Kurutuluş Savaşında ve Kuvayi
Kurtuluş Savaşında Antep Savunması 31 Mart 1920’de Mustafa Kemal’in emriyle Kılıç Ali Bey Antep’e gelerek Kuvayı Milliye’nin başına geçti.
Site De Rencontre Inchallah En Français. Kurtuluş Savaşında Cepheler Ders Notu Kısa ve Öz KURTULUŞ SAVAŞINDA CEPHELER Kurtuluş Savaşında; Doğu Cephesinde Ermenilerle, Güney Cephesinde Fransız ve Ermeni çetelerle, Batı Cephesinde de Yunanlılar ile mücadele edilmiştir. Doğu Cephesi Bu cephede Kars ve çevresini işgal eden Ermenilerle Kazım KARABEKİR komutasındaki 15. Kolordu ile mücadele edilmiştir. Ermeniler yenilgiye uğratılmış ve 3 Aralık 1920 de TBMM ile Ermenistan arasında Gümrü Antlaşması imzalanmıştır. Gümrü Antlaşmasıyla; Ermenistan; Kars, Sarıkamış, Kağızman, Kulp ve Iğdır’ı Türkiye’ye bırakmıştır. Ermeniler silah ve cephanelerini Türk kuvvetlerine teslim etmişlerdir. Antlaşmanın önemi TBMM’nin uluslar arası alanda kazandığı ilk askeri ve siyasi başarısıdır. Ermeniler TBMM’yi tanıyan ve Sevr’in geçersizliğini kabul eden ilk devlet olmuştur. Doğu cephesi kapanmıştır. Doğu cephesindeki birliklerin, silah ve cephaneliklerin bir kısmı Batı cephesine kaydırılmıştır. Güney Cephesi Bu cephede Fransızlarla ve onların silahlandırdığı Ermeni çetelerine karşı mücadele edilmiştir. İşgallere karşı ilk direniş Hatay Dörtyol’da yapılmıştır. Bu cephe Adana, Antep, Urfa, Maraş ve Hatay çevresini kapsamaktadır. Not Güney Cephesinde Kuvayımilliye birlikleri ile düşmana karşı mücadele edilmiş olup düzenli ordu kullanılmamıştır. Maraş’ta Sütçü İmam, Antep’te Şahin Bey, Urfa’da Ali Saip Bey, Adana’da ise Tayyar Rahmiye Hanım Güney Cephesindeki Fransız işgaline karşı mücadele eden ve fedakârlıklarıyla tarihe geçmiş kahramanlarımızdandır. Güney Cephesi, Sakarya Meydan Savaşından sonra Fransızlarla 20 Ekim 1921 de imzalanan Ankara Antlaşması ile kapanmıştır. Not TBMM tarafından 1921’de Antep’e ’Gazi’’, 1973’te Maraş’a ’Kahraman’’, ve 1984’te Urfa’ya ’Şanlı’’ unvanları verilmiştir. Batı Cephesi Bu cephe İzmir’in işgali 15 Mayıs 1919 ile açılmış ve Mudanya Ateşkes Antlaşması11 Ekim 1922 ile kapanmıştır. Yunanlara karşı mücadele edilmiştir. Milli Mücadele sırasında en şiddetli çarpışmalar bu cephede yaşanmıştır. Kuvayımilliye birlikleri ilk kez bu cephede ortaya çıkmıştır. Bu cephede Kuvayımilliye birlikleriyle başlayan direniş düzenli ordunun kurulmasıyla devam etmiştir. Düzenli Ordunun Kurulması 8 Kasım 1920 Düzenli Ordunun Kurulmasının Nedenleri Kuvayımilliye birliklerinin Yunan işgalini yavaşlatması fakat durduramaması. Kuvayımilliye birliklerinin askeri disiplinden yoksun olması ve yeterli donanıma sahip olmaması Kuvayımilliye birliklerinin son dönemde halktan zorla para ve yardım toplaması Kuvayımilliye birliklerinin belli bir merkeze bağlı olmayıp kendi başlarına hareket etmesi Kuvayımilliye birliklerinin bölgesel kurtuluşu amaçlamaları gibi nedenlerden dolayı Kuvayımilliye birlikleri kaldırılarak İsmet Paşa komutasında düzenli ordu kurulmuştur. Batı Cephesinde TBMM’nin Yunanlarla Yaptığı Savaşlar İnönü Muharebesi İnönü Muharebesi Kütahya-Eskişehir Muharebeleri Sakarya Meydan Muharebesi Büyük Taarruz Başkomutanlık Meydan Muharebesi Birinci İnönü Zaferi 6-10 Ocak 1921 Yunanlıların ilk taarruzu düzenli ordu tarafından başarıyla püskürtülmüştür. Bu sefer düzenli ordunun Batı Cephesindeki ilk zaferidir. Bu zaferle Türk milletinin düzenli orduya ve kurtuluşa olan inancı artmıştır. TBMM’nin otoritesi artmıştır. Yeni Türk Devletinin ilk anayasası olan 1921 Anayasası Teşkilat-i Esasiye kabul edilmiştir. Batı Cephesi komutanı Albay İsmet Bey general rütbesine yükselmiştir. İstiklal Marşı kabul edilmiştir. İtilaf Devletleri TBMM Hükümetini Londra konferansına davet etmiştir. Londra Konferansı İtilaf Devletlerinin Londra’da bir konferans düzenlemelerinde Yunan Ordusuna zaman kazandırma ve Sevr’i yumuşatarak TBMM’ye kabul ettirme amacı etkili olmuştur. İtilaf Devletleri Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin temsilcilerini konferansa davet ederek Büyük Millet Meclisi’nin hukuki varlığını tanımış oldu. İtilaf Devletleri konferansa TBMM Hükümetinin yanı sıra Osmanlı Hükümetini de davet ederek iki hükümet arasında ikilik çıkarmak ve Sevr’i kabul ettirmek istemiştir. Mustafa Kemal’in konferanstan bir sonuç çıkmayacağını bildiği halde temsilci göndermesinin nedenleri; TBMM’nin varlığını tanıtmak Misakımilli’yi duyurmak Türklerin savaş yanlısı olmadığını göstermek Birinci İnönü Zaferi Sonrasında Türkiye ile Afganistan arasında dostluk antlaşması imzalanmıştır. Not Afganistan TBMM Hükümetini tanıyan ilk İslam Devletidir. Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile Osmanlı ve Çarlık Rusya’dan kalan anlaşmalar geçersiz sayılmıştır. Not Böylece Sovyet Rusya kapitülasyonların kaldırıldığını kabul etmiştir. Not TBMM’yi tanıyan ilk Avrupa-Batı Devleti Sovyet Rusya’dır. Not Moskova Antlaşması ile Batum’un Gürcistan’a bırakılması Misakımilli’den ilk taviz olmuştur. İkinci İnönü Zaferi 23 Mart-1 Nisan 1921 Londra Konferansında istediği sonucu alamayan İngiltere, Sevr Anlaşmasını Türklere zorla kabul ettirmek için Yunanları bir kez daha saldırıya geçirmiştir. Türk ordusu İnönü’de Yunanlıları bir kez daha yenilgiye uğratmıştır. Bu zafer sonrası İtalya Anadolu’daki kuvvetlerini çekmeye başlamıştır. Bu zaferle halkın düzenli orduya olan güveni artarken TBMM Hükümetinin otoritesi güçlenmiştir. Not Bu zaferden sonra Mustafa Kemal İsmet Paşa’ya gönderdiği telgrafta’’ Siz orada yalnız düşmanı değil milletin makûs talihini de yendiniz’’ demiştir. Kütahya-Eskişehir Savaşları 10-24 Temmuz 1921 Düzenli ordunun Batı Cephesindeki ilk yenilgisidir. Yunan ordusu Afyonkarahisar, Kütahya ve Eskişehir’i alarak Polatlı’ya kadar ilerlemiştir. Türk ordusu Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmek zorunda kalmıştır. Başkomutanlık kanunu ile meclisin yetkileri 3 aylığına Mustafa Kemal’e verilmiştir. MaarifEğitim Kongresi 15-21 Temmuz 1921 Kütahya-Eskişehir Savaşları’nın tüm şiddetiyle devam ettiği günlerde Ankara’da toplanmıştır. Sakarya savaşı öncesinde Ankara’da toplanan bu kongrede, öğretim programlarının bilimsel esaslara göre yeniden hazırlanması kararı alınmıştır. Türk eğitim sisteminin temelleri atılmıştır. Savaş zamanında Maarif Kongresi’nin toplanması Mustafa Kemal’in eğitim öğretime önem verdiğinin kanıtıdır. Tekalifimilliye Emirleri Milli Yükümlülükler Kütahya-Eskişehir Savaşları sonunda Mustafa Kemal tarafından Başkomutanlık yetkisi kullanılarak ordunun yiyecek, içecek, silah, cephane ve kıyafet gibi ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla çıkarılan kanunlardır. Sakarya Meydan Savaşı23 Ağustos-13 Eylül 1921 Mustafa Kemal’in komuta ettiği Türk birlikleri Yunan ordusunun taarruz gücünü kırmıştır. Sakarya Zaferi’yle Türklerin 1683 yılındaki İkinci Viyana Kuşatmasından beri devam eden geri çekilişi sona ermiştir. Yunanlar taarruz gücünü kaybetmiş, askeri üstünlük Türk tarafına geçmiştir. TBMM tarafından Mustafa Kemal’e’’ Mareşallik’’ rütbesi ve’’ Gazilik’’ unvanı verilmiştir. TBMM hükümeti ile Sovyetler Birliğine bağlı Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan arasında Kars antlaşması imzalanmış ve doğu sınırımız kesin olarak çizilmiştir. TBMM Hükümeti ile Fransa arasında Ankara Antlaşması imzalanmış olup Türkiye ile Fransa arasındaki savaş durumu sona ermiştir. Not TBMM’yi tanıyan ilk İtilaf Devleti Fransa’dır. Not Ankara Antlaşması ile Hatay Suriye sınırları içinde bırakılmış ve Misakımilli’den taviz verilmiştir. Büyük Taarruz26-30 Ağustos 1922 Türk ordusu düşmanın silahlı kuvvetlerini kesin bir biçimde yok etmek ve işgal altındaki toprakları kurtarmak için harekete geçmiştir. Türk ordusunun taarruzu sonrasında Yunan kuvvetleri bozguna uğratılmıştır. Kurtuluş savaşı başarıya ulaşmış, diplomatik mücadele dönemi başlamıştır. Mudanya Ateşkes Antlaşması 3-11 Ekim 1922 Mudanya Konferansı’na Türkiye, İngiltere, Fransa ve İtalya temsilcileri katılmıştır. Konferans’ta Yunanistan’ı İngiltere temsil etmiştir. Türk heyetinin başkanlığını İsmet Paşa yapmıştır. Mudanya Ateşkes Antlaşmasıyla; Türkiye ile Yunanistan arasındaki savaş fiilen sona ermiştir. İstanbul, Boğazlar ve Doğu Trakya savaş yapılmadan kurtarılmıştır. İstanbul ve boğazların yönetimi TBMM’ye bırakılmış, böylece Osmanlı Devleti hukuken sona ermiştir. ZAFERİN VE BAĞIMSIZLIĞIN TESCİLİ LOZAN Lozan Barış Konferansı; İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya’nın çağrısıyla 20 Kasım 1922 de İsviçre’de toplandı. Bu konferansa başta Türkiye olmak üzere Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya davet edildi. SSCB, Bulgaristan, Ukrayna ve Gürcistan boğazlarla ilgili görüşmelere katılmak üzere konferansa çağrıldı. Gözlemci olan ABD’nin yanı sıra Belçika ve Portekiz’de konferansta hazır bulundu. Lozan görüşmeleri sırasında Türkiye’yi Dışişleri Bakanı İsmet Paşa başkanlığında bir heyet temsil etti. Bu heyet TBMM’nin kararları doğrultusunda hareket ederek görüşmeleri yürütmüştür. İtilaf Devletlerinin uzlaşmaz tavrı yüzünden bir ara kesilen görüşmeler, yeni bir savaş istenmediğinden yeniden başlamış ve sonunda Lozan Barış Antlaşması24 Temmuz 1923imzalanmıştır. Not Mustafa Kemal ve TBMM, Lozan görüşmelerine katılan heyetten kapitülasyonlar ve Türkiye sınırı içinde Ermeni Devleti kurulması konularında kesinlikle taviz verilmemesini istemiştir. Lozan Barış Antlaşmasına Göre Boğazların yönetimi başkanlığını Türkiye’nin yapacağı uluslar arası bir komisyona bırakılmıştır. Not Bu madde tam bağımsızlık ilkemize ve egemenlik haklarımıza aykırıdır. Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınır Meriç Nehri kabul edilecektir. Yunanistan savaş tazminatı olarak Meriç Nehri’ nin batısındaki Karaağaç’ı Türkiye’ye verecektir. Türkiye-Suriye sınırı Fransızlarla imzalanan 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması’nda olduğu gibi kabul edilecektir. Not Bu madde ile Hatay, Suriye sınırı dışında kalmış ve Misakımilli’den taviz verilmiştir. Kapitülasyonlar kesin olarak kaldırılmıştır. Not Bu madde ekonomik bağımsızlıklarla ilgilidir. Ülkede yaşayan gayrimüslimler Türk vatandaşı kabul edilecektir. Boğazların her iki yakası askerden arındırılacaktır. Bunun dışında orduyla ilgili hiçbir sınırlama getirilmeyecektir. Anadolu’daki Rumlar ile Yunanistan’daki Türkler yer değiştirecektir. Gökçeada ve Bozcaada hariç Ege adaları Yunanistan’a bırakılmıştır. Dış borçlar Osmanlı’dan ayrılan devletlerarasında paylaştırılacaktır. Patrikhane İstanbul’da kalacak ancak siyasi yetkileri olmayacaktır. Not Lozan Konferansı’nda Türkiye-Irak sınırının Türkiye ile İngiltere arasındaki ikili görüşmelere göre çizilmesi kararlaştırılmıştır. Yani Musul sorunu Lozan’da çözülemeyen tek sorun olmuştur. Not Boğazlar ve Hatay görüşmelerde Misakımilli’ye aykırı çözülen konulardır. Lozan Barış Antlaşmasının Önemi TBMM tarafından onaylanmıştır. Yeni Türk Devleti’nin bağımsızlığı İtilaf Devletlerine kabul ettirilmiştir. Sömürge altındaki uluslara örnek olmuştur. Günümüze kadar geçerliliğini sürdüren bir antlaşmadır. Sevr Antlaşmasının yerine imzalanmıştır. İnkılâplara ortam hazırlamıştır. Osmanlı’dan kalma birçok sorun çözüme kavuşmuştur. Not Lozan’dan sonra Hatay, Boğazlar, Yabancı Okullar, Nüfus Mübadelesi tekrar gündeme gelmiştir. Not Bu antlaşma Türk Milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Sanat ve Edebiyat Eserlerinde Kurtuluş Savaşımız Kurtuluş savaşı milletimizin bütün fertlerini etkilediği gibi şairlerimizi, romancılarımızı, ressamlarımızı ve heykeltıraşlarımızı da etkilemiş, edebiyat ve sanat eserlerine de konu olmuştur. Edebiyat Alanında, Halide Edip Adıvar’ın Ateşten Gömlek, Türk’ün ateşle imtihanı Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Ankara, Yaban Samim Kocagöz’ün Doludizgin romanları bulunmaktadır. Resim Alanında, Halil Dikmen’in Kurtuluş Savaşı Hikmet Onat’ın Kurtuluş Savaşında Sıladan Mektup İbrahim Çallı’nın Zeybekler Kurtuluş Savaşı’nda tabloları bulunmaktadır. Kurtuluş Savaşında Cepheler Ders Notu Kısa ve Öz Dosyasını daha düzenli olarak indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ
kurtuluş savaşında mustafa kemal in etkisi